şimdiki büyükler bilmezbütün bu olanlar o ’ nun yüzünden. zira görmüyor muyum sanıyor vakitsiz bir tren kalkıyor bazen yüzünden bana mı geliyor benden mi gidiyor anlamıyorum mendilim yok - ağlatmadı ki hep güldürdü- sallamıyorum bakıyorum öylece iki kara üzüm ağlamıyor bekliyoruz en ekim hüznüm iki elim. yüzüğüm ve ben. bütün bu yalanlar o ’ nun yüzünden zira yüzü arada bir şenlenmiş sözlenmiş de çokluk tamamına ermemiş demlenmiş içilmeye hazır şarap. yâ rab! bir şiirde ikinizin adını yan yana da koydum ya inan ki ben masumum. o ’nun yüzünden ki o vakit sözüm geçmiyor işte şaraba da şarkıya da şiire de o ’na da. susması gerektiği yerde susmuyor kadın bir şiir başlıyorum bitmesi gerektiği yerde bitmiyor mısra kırılması gerektikçe kırmızılaşıyor kadeh ve gereksiz ne varsa yapacak oluyor hâlim mesela en az benzim kadar aşık iki kız bulsam lastik atlayacağım gece vakti evin önünde ip değil. lastik. dikkat! bilmez şimdiki çocuklar birler. ikiler. üçler. dörtler... beşlere kadar gelemez hep yanardım ki hâlâ yanıyorum ve işte o ’ nun sözünden. güzel kızım diyor bana. düşün yâ rab... düşün ki babam bile dememiş gözlerine bakıyorum mazimi affedesim geliyor. bir hazan ki mesela en az genzim kadar tıkanmış iki dost bulsam sofra kurasım geliyor o ’nun sözü kadar peynir o ’nun yüzü kadar şarap gizi boyunca bir örtü... çek üstüne de öl diyor! bildin ya böyle bir sevgiyi ölsen de gam yeme diyor da hem ölmedim hem bilmem... özlemden midir nedir artık her sabah gam yiyorum kahvaltıda ve akşam olunca işte aşk işte bu aşk akşam olunca bu aşk bana her akşam akşam akşam ne bulursan iç diyor düdük çalıyor tren kalkıyor şimdiki büyükler bilmez başı dönüyor ellerimin yüzüğümün mendili yok sallayamıyor gül kırmızı bir şiir başlıyor parmaklarım bitmek nedir bilmeyen ve ben ol’unca artık susmuyor susmuyor susmuyor bir türlü sezen. JD |
Ben kendimi yeterince sevemedim hiç...
Niye?
Muhteşemsin...