Daüssıla 14-Kara Mustafa
“-rahmetli.. Mustafa ağabeyim bana..
“gel höle annacıma gel” dedi, Gabışın Musa bir de köy imamı varlar.. elimi tuttu koyuvermedi gözlerimin içine içine bakıyor, küçülmüş gitmiş o koskoca, iri-yarı adam, ayak ucuna diz çöktürttü.. usulca beni rahmetli.. göz pınarları boncuk boncuk domurur ama nasıl.. nasıl bakıyor anılarımda en büyük, en güçlü, en cesur bu hali içimi yakıyor ama elden ne gelir, neden medet umulur servetinden geçsen var mı faydası o gençliği geri getirir mi? epey bir zaman sonra “hakgını halal et bizim o(ğ)lan” dedi “…” başımla “-hı hımm” desem de “hakgını halal et gardaşım” diye tekrarladı bunca zaman beni beklemiş belli benim hep hayalimde yaşattığım gibi, ne zaman aklıma gelse; gözlerimi doldurur anıları hâlâ “bir gün Mustafa abey kadar büyüyecek miyim acaba ben de onun gibi herkesi koruyup kollayacak mıyım” derdim ya hep o zamanlar belli-belirsiz bir sesle yine “-hakgının halal et bizimo(ğ)lan” dedi “ne demek” dedim.. “ne demek, kat kat helal olsun abi” “..” “asıl, sen bana hakkını helal et, büyüğümsün az mı kahrımı çektin abi bee, elinde büyüdüm” sarılıp yüzünü elini öptüm “-az mı emeğin, az mı hakkın var üstümde ” .. “-gatın gatın halal olsun gatın gatın Ismayıl gardaşımm” dedi …. dura dura, nice sonra yine “benden yannı da bin gatından halal olsun … emme … sen bin kerre halal etsen dee… halal olcag mı bakalım ne annadıyo hoca “Allah Teala, huzuruma …. ruz-i mahşerde .. gul hakkıynan gelmen” deyoru, … Gabış’a bakdı.. o da gözleriynen tasdikledi “gardaşım Ismayılıımm sen halal etsen de benim işim zooor bek!..zor bizimo(ğ)lan bek zor gardaşım” “…” “Ismayıııll” “..” “hakgını halal et gardaşım” deye siğiim siğiimm ağladı” elinin yanıyla gözlerini sildi .. “- rahmetli, nur içinde yatası elimi iki elinin avcuna aldı fersiz gözlerini gözlerime dikdi.. tövbe istiğfar eder gibi “-bak hinci Ismayıl” dedi “-Ismayııl..hani anana gellaba deridim ya” “-hı-hı.. seni pek çok severdi.. rahmetli, kabiri cennet olasıca nur içinde yatasıca seni çok severdi” “-ben de gellabamı bek severdim” “-bilmen mi.. abi “Mustafa kardeşim şunu kolla” diye” hep senin yanına verirdi beni.. ..! “-essahh, yalan deği(l), dooru.. doru da asıl mesele.. o iş senin bildiğin gibi deği(l) Ismayıl emme tabi sen nerden bilecen.. benim puştluklarımı, şeytanlıklarımı.. … gellebam…, sen bilmessin gellabam .. gızoğlangızıkandan benim gellabamıdı eller gibi gellaba demezdim illem “gellabam” derdim.. bek hoşuna gederdi sanki duymamış gibi “enh” derdi ben o çocuk halımınan gene ta huramdan “-gellabaamm” derdim bek severdi benim, çocuk-çocuk “gellabam” deyişimi “Musduk gardaşıımm” derdi canı gönülden, canevinden “Musduğuumm” derdi başga bişiy demezdi.. … |
Kutlu ve çok mutlu dileklerimle…
Şiirinizi de Çok Beğendim…
………………………………. Saygı ve Selamlar…