gözlerimizin türküsüeski bir şehirden bakıyorsun uzun zamandır yoksul bir annenin gözüyle isli ve kömür kokan bir şehirden göçmüş gibi simsiyah uzanan ufka gidenin ahı kalanın ömrüne yapışır bilmezsin trenler geçiyor üstelik uzaklarından kampanaları çıldırasıya uğulduyor elva elveda içlerinde el sallayanlar var içlerindeki acıyla akşam pazarlarında unutulanlara sayıyorsun kaybettiğin yılları da sakın unutma gözlerin bir türküye eşlik eder gibi kadın rüzgara yağmura ve kara aldırmadan bakıyorsun aşkı tanıdığında çocuktun aldatıldığında da çocuk şimdi gittiğin yerlerdeki kuşları seviyorsun çocuklar göğüs kafesinde hala uyuyor kuşları uçurma kaderin hayattan siyahı da kıskandıran bir başka renk çalmış iken sen gülümsüyordun hatırla sarhoş bir adamla yaşamak ise ürkmüş atların kırılan ayakları için vurulması gibidir bu mevsimde ilkbahara kadar diren sonrası Allah kerim vurulma artık iyileşmeyen yaraların var üstelik bilimsel ruhunun en derin yerlerinde kalan sırlarınla yaşamalısın ayyuka çıkmış bir haber için de ortalığı olur olmaz velveleye verme intizarlar duyarsan da bir süre daha duymamazlıktan gel bizim iklimimizde bu sebeple kıymetlidir yağmur yağmuru bekle |
………………………….. Saygı ve Selamlar…