GÖMÜTLERDE YARİN UÇURUM GÖZLERİNİ ARARIM
gönlün köşklerinde cana kıyan hançerli sevgili
sarnıçtan sızan sular gördüm titreşen damlalarda nice yarım kalmış sevdaların gölgesini sen uçurum de buna sen rüzgarlara koynunu açan yel değirmeni keman sesleriyle biten ah yarım şarkı bak içimin cevherleri erimiş anlayamadığım hayatlar yatağımda gözyaşı uğultu gece zifir yalnız bir kuş akasya dalında şakıyıp durmayın kekre zamanın penceresinde serçeler vefalı denizlerde yelkendim bir zaman yol yordam bilmeyen rüzgarlara açardım kalbimi bir tayfaydın gemimde teni esrik renkli sularınıza hiç girmedim şahmaranlar uyuyordu masallarınızda şafaklarınızda ehilsiz aşklar kanatlanmak istedim ölümsüz bakışlarınızla uçsuz bucaksız doruklara akıp geçti yıllar hırçın ırmaklar gibi ıssız bir rıhtımda şiirlerle kapattık yaramızı belki de ıssız bir balıkçı limanında çiçeğe durmuş baharlarda tanrıların göçüp gittiği mitologyalarda bıraktım seni kederim mutsuzluğu tanımlar mevsim kırılgan aşkların şarkılarını ah yıkıcı aşk pıhtılaştı yalnızlık hücrelerimde seni alıp hangi rüzgara süreyim anılarla çiçeklenen bahçelerden sürgünlerden payını almış denizlerden çağırıyor bizi ah o yıkıcı aşk panjurlu pencerelerde yüreğin sızısını yücelten aşk bir kayın ağacı gibi yemyeşil kalsaydım sen de tan vakitlerinin meşaleleri gibi kalsaydım buselerinde sensiz kanıyorum çarmıhlarda zamanın burgusundan ses veren yılkılar ne arıyorsun bu hırçın ırmaklarda diye sormayın gömütlerde yarin uçurum gözlerini ararım Ömriye KARATAŞ |