Sayfa 18-Derdest
derkene peşinde Yusufunan barabar Hasan Agam geldi,
bi hışım.. bi azamaet, gözleri ataş saçıyo(r) sırtında balle ğibi Ümmü, hemencik endim, çalıları aralaşdırdım, yengatdan gapıyı aşdım, güş-bela arka yanna sığışdırdık.. ötesinden berisinden dıkdık sanısın zehre çuvalı dünnalar gözeli öz be öz yeğenim Ümmü har solukda..hırlayo.. sesi gısık.. bende bi ma(h)çıplık, bin pişmannık.. yüzüm yerde, yerin dibine geşdiii gözlerime ğözlerime bi bakdı kii.. diz bağlarım çözülüvüdü aklım başıma ğelincek, “suss” etdim arkaya, yanına geşdim.. elini gevşetdim.. i(n)şallah bundada vardır bi(r) hayır.. içimden dova üsdüne dova okuyorun da hankısı bilemeyon zatinden hepiciği yarım galdı valla ayakları.. elleri, a(ğ)zı ba(ğ)lı gan çana(ğı) gözü, yüzü şiş, ağzından gan sızıyoru, saçı-başı perlim-perişan.. sesi kısılmış, bi hırıltı.. teni; cayıır cayııır yanıyoru. Yusuf Agam da bindi, Hasan Agam da atlayıp “sür” dedi “şükür” dedi, bilmen neye şükretti “breğidi sür abey” Ümmü debeleniyo.. cabalayo da boşuna Yusuf Agam yengattan ba(ğ)ladı ayaklarını.. ortalığı yakan acının acısı bi(r) fuğan Sarı Ğelin Gellebam ortalığı yıkıyıyo yırtınıyo yeri-ğöğü innediyo “gonşulaaarrr” !! “etişin gonşulaarrr” !! “can gurtaran yok muuu Ümmeti Müslüman etişiinn” .. “Ümmüyü gaçırıyollarrr” … “nişanı ğızı gaçırıyollar” .. “birisi emmisiii, biri dayısı etişin gayrı” ..!! oyusa hemi vallahı hemi de billahi “gellebam beni görmediy ki” ben eve ğetmedim, cibin yandan hiş ayrılmadım Kelağaların hayatda bekledim.. iki el tüfeğ atıldı, İrbem ağası olmalı ardından başka evlerden de seğidişen ayak sesleri, tüfekler elimizde bir kaş el taha tüfek sesi.. horazı galkık, eller tetikde kim vurduya gedecez bu gedişine ya da durduk yerde biri bok yoluna getmese bari gel de bu işten hayır um içimde dova üsdüne dovaediyorun!! Ümmü.. yalvarıyo, yakarıyo, döğünüyo, yırtınıyo, ileniyo emme aldıran kim ganımdan-canımdan agamın gızı, has-öz yeğenim “gorkma yanında ben varın” d(iy)ecen de nası(l)?, ne? .. |