Ruhu Minik Devâsa Şehir
Ruhu minik Devasa Şehir
Bu bakış susuşlu Yıllardır Kin nefret değil Gizce değil Gözce değil Yurekçe Baş hafif yerde Sorular cevapsız Alamamış gibi Uzandığı meyveyi Dalın ucundan Düştü düşecek İfâdeye kelâm yetersiz Zor zamanların Zemherinin ayazın Üzerine bembeyaz gömlekle direnen Parkasız tığ gibi delikanlı O kadar üzülecek acı varken Tepinip duran aylak aylak Gezinip duran avare avare Kaldırdı bakışlarını yerden Şehrin neon ışıklarına mıhladı Derin bir a h h çekti Vay benim çilekeş Yalnız güzel hüžünlü Ülkem Kaç can düştü gök ekin misali toprağa Döndü bir an Dikti gözlerini Öyle bir haykırdı ki Kendi korktu sesinden Ruhu minik şehrin Devasa silüetine Ayıp ayıp olsun senin adın kayıp Tüm şehir yabancı İşgal edilmiş tabelasına kadar Eciş bücüş binalar Hınca hınç trafik Bağıra bağıra geçiyor gençler Küfür argo dolu hep bir ağız Rahmet ıramış Bereket kayıp Yürüdü caddeyi bir boydan boya Sahi değmişmiydi tüm bunlara Oysa biz canımızı kanımızı Her seyimizi verip gittik Doğmamış kızımızı oğlumuzu Anne karnında bırakıp Ve gözü hep nemli kaldı sevdiklerimizin : Yunus Beypınar |