paryayüzümü avuçlarımın arasına alıyorum kapa avuç rutin öğleden sonra önce de olabilir yağmur ilgisiz kalabilirim alınmasın aklım uyuşuk bu ara aklımda dönüp duruyor çünkü atsızkarınca gittikçe dibe vuruyorum öyle okkalı vuruyorum kimse inanmıyor o kadar güçlü olduğuma efendim diyorum efendim bu boş vagonlarda yolculuk kaç parya beni bırakmazsınız değil mi gökyüzünün altında yaşıyorum üstümde kuşlar sürekli derdesteler bi ayakları havada büsbütün uykusuzum kirpiklerim nasırlaştı rüyaya ya da ona benzer bi şey |