2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
2231
Okunma
’Fast food’ aşklarda aslını arayan bir kadın sevmeli
Filistinli bir çocuk gibi uzun uzun gökyüzüne bakmalı
baktıkça çoğalmalı, şarkılara sığmayan hüzzam yalnızlığımız!..
/Bir kadını uçurum gibi sevmeli, dehşete kapılıp saçlarından tutunmalı!../
*
Kimine göre bir risktir;
ama, sevmek en çok bir kadına yakışır...
Kimliksiz bir tabancanın aklına düşer ruhsatsız ömrüm...
korkarım bir kadını anlatmaya;
çünkü zehirlidir yalnızlığı / ’efkar kokar’ şarkıları,
aynalarda yüzü kundaklanır.
Kendine kazık atan bir tüccardır hayat; / kimi zaman hüzün pazarlayan..
korkarım bir kadını yaşamaya...
çünkü esmer bir gecedir, cinayete sebebiyet veren..
/ Hüznün avcunda ve gecenin menzilinde bıçak bileyen.../
Katil bir tabancanın aklına düşer ruhsatsız ömrüm
belleğimde acının hazza nasıl dönüştüğü fikri...
korkarım bir kadını yaşamaya;
çünkü, tenimdeki sıcaklığa kayıtsız sancılı bir sonbahardır...
Hep bir şeyler eksiktir çalınmış bir aşkta;
esasen dokunaklı sayılmaz, ama bir aşkın bitme vakti geldiğinde,
kendini yollara vurmak en çok bir kadına yakışır...
Kimine göre trajik sayılmaz;
ama ’gözlerine ayarlayıp tüm imgeleri’ kaçak bir kadının,
kalmak en çok bize yakışır;
kirli bir düş gibi kuru temizleyicide unutulan,
veya hatırlanmayan bir fotoğrafın unutkan belleğinde ’mutsuz bir siluet’ gibi...
- Birdal Erdoğmuş -
5.0
100% (5)