TANIK!
(’BEN YALAN VE HİLELERİNİZLE BAŞ EDEMEDİM BU BANA DERT OLDU...
BENDE SİZE BOYUN EĞMEZİM BU DA SİZE DERT OLSUN’) SEYİT RIZA /Herkes sanığıydı kendinin ve tanığı ve herkes yaşamakla suçluydu.. çünkü hayat, herkesin kendi kendini yaşayarak öldürdüğü bir cinayetti!../ acıtsa da kalbimi- bir kez daha giyinsem hükümlü çocukluğumu... büyük harfle başlayan illegal aşklarla otursam yine sanık taburesine kaçak özlemlerin... her yolculukta yetim kaldım bir zaman her aşkta ayrılık taslakları, köklerimi unutmadım yapraklar sallanıp dururken içimde... kendi düşüne bilenen bıçak oldum bir zaman yarım kalmış bir uygarlıktım- bu yangın, bu çağ-dışı kalmış yorgun sesimde. utangaç ve ürkek günlerin buğusunda tescilli ve çatık kaşlıydı hayat... beni hiç anlamadınız oysa.... devrilse de üstüme, bir hayat yaratmıştım yıkıntılardan hep yanlış aşklara kulaç atmış bir aşk acemisiydim aldanmış ve aldatılmıştım! beni anlamadınız! silahsız neferiydim hayatın kalabalıkların münzevisi.. korkularımı, kayboluşlarımı, boşluklarımı anlamadınız. göçebe, dargın kimliğimi yüzümde biriktirdiğim, gülüşlerimin tenhalığını hep bir kenara attığınız gözyaşlarımı. nisan’ın unuttuğu bir yağmurdum yitirilmiş bir an! açık bir yaraydım, hayatın teninde... anlamadınız anlamadınız!.. sıra dışı ümitlerimi sonsuzluğa kilitlediniz... bu acıydı ve herkes çekerdi acısını!.. hepsi hepsi anlatmaktı, kırık dökük umutları anlatmak gerekirdi yarını olmayan çocukları... az gelişmiş ve unutulmuş coğrafyaları!.. beni hep anlamadınız !.. bu da bana dert oldu... ben de size boyun eğmedim bu da size dert olsun!.. Birdal ERDOĞMUŞ NOT/ (Seyid Rıza ya da Pir Sey Rıza) (d. 1863 (Doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir) Tunceli’nin Lirtik köyünde - ö. 18 Kasım 1937 Elazığ), Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk dönemlerinde Dersim İsyanı’nın liderlerinden olduğu ileri sürülerek idam edilen Alevi-Zaza aşiret lideri.Dersimlilerin piri olarak bilinir. 1863’te Dersim’in Lirtik köyünde Şeyh Hesenan (Şixhesenu) aşiretinin Yukarı Abbasan kolundan Seyit İbrahim’in çocuğu olarak doğmuştur. Dersim 1937 olaylarındaki kanlı çatışmalardan sonra barış görüşmeleri yapmak üzere Erzincan’a çağrılmıştır, ancak bu çağrıya uymayınca Tunceli ilinde 5 Eylül 1937’de (72 İsyancı ile birlikte) tutuklanmıştır. 5-13 Eylül 1937’de Elazığ’a (dönemin söylemi ile Elaziz) götürülüp askeri mahkemede yargılanarak idama mahkûm edilmiştir. Seyit rıza, idam edilmeden önce şunları söylüyordu..."Kerbelanın evladıyız, ayıptır, günahtır, zulümdür, cinayettir!" Beni oğlum hüseyin’den önce asın!... Ve seyit rıza infaz edildikten hemen sonra yakılmıştır!.. "Ben yalan ve hilelerinizle baş edemedim. Bu bana dert oldu. Ben de karşınızda diz çökmezim. Bu da size dert olsun."sözlerinin sahibidir... |
her yolculukta yetim kaldım bir zaman...
her aşkta ayrılık taslakları,
köklerimi unutmadım!..
yapraklar sallanıp dururken içimde...
kendi düşüne-bilenen bıçak oldum bir zaman-
yarım kalmış bir uygarlıktım-
bu yangın, bu çağ-dışı kalmış yorgun sesimde.
utangaç ve ürkek günlerin buğusunda!..
tescilli ve çatık kaşlıydı hayat...
beni hep anlamadınız!..
devrilse de üstüme,
bir hayat yaratmıştım yıkıntılardan!
hep yanlış aşklara kulaç atmış-
bir aşk acemisiydim
aldanmış ve aldatılmıştım!..
Şair, yağmalanmış ve hep yasaklara maruz kalmış coğrafyadan ses veriyor...