Yağmurlu bir kasım yine doğmadın daha,doğacaksın gözlerin çıkacak bir bedenden,ellerin çıkacak bir kuş hüznüyle bırakılacaksın dünyaya seni daha önce hiç böyle düşünmedim ağıt tutarım ellerimle,şakırdar gökyüzü beyaz olur,mavi olur bir şarkı sıcaklığında ararım seni bu bir çağrıdır tüm dillerde kemana yaslarım boynumu solum karanlık hep bir ağıt tutarım aydınlanır gökyüzü seni böyle zamanlarda öpmek istiyorum kayar ellerimden yay,süzülür bulutlar o gün geldi yine gök şişer,can çekilir,bir anne göbeğinden çatlar belki elleri çıkacak,belki yeni bir gün doğar seni usulca öpüyorum omuzlarından
şimdi saatin kaç olduğu belli değil zaman akşamları çabuk,gündüzleri ağır geceleri aksak geçiyor yağmur çarpıyor iki dudağımın arasına balkon hüznü taşıyorum,bedenin üşüyor otuz altı numara olan ayakların bir kaba sığacak kadar sığ bir yelkenin yanaşacağı kadar yuvarlak kendimi emanet edebileceğim kadar güvenilir gözlerin çağına göre fazla büyük omuzların iki kıtayı taşıyabilecek kadar uzun sen bir yatakta uyuyorsun büzüşüyorsun naylonun yanması gibi çabuk karnın çocuklara yer açacak kadar derinleşiyor bir kedi sıcaklığı bakışlarında bir varış kenti samimiyeti beni ilk kirpiklerin karşılıyor dünyayı bölercesine ayrık ve bağımsız ortasından nehir geçen şehirleri hatırlatıyor ellerimle taşıyorum seni bir çocuk merhabası dilimde yağmurlu bir kasım yine bir bütün halde dünyadasın doğmadın daha,doğacaksın.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yirmi iki şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yirmi iki şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
büzüşüyorsun naylonun yanması gibi çabuk karnın çocuklara yer açacak kadar derinleşiyor bir kedi sıcaklığı bakışlarında bir varış kenti samimiyeti beni ilk kirpiklerin karşılıyor dünyayı bölercesine ayrık ve bağımsız ortasından nehir geçen şehirleri hatırlatıyor ellerimle taşıyorum seni bir çocuk merhabası dilimde
İki kıta halinde dev bir şiir olmuş.Zamanın tanımsızlaşmasından,şehir tasvirine kadar her şeyiyle çok güzeldi.Bir doğum günü şiiri ancak bu kadar derin olabilirmiş.Sonda ki vurgu azımsanacak cinsten değil.
saygılar selamlar üstada