Seni seviyorumÖlüm güneşine dokunuyor gözlerinden aşk diyorum ben aşk! Sevda aşka küsüyor Yazdığım şiirlerin alın yazısından tanıyorum seni yazdıklarım olmasa küçük bir yoklukta büyük bir aşkın intiharını güneşe feda edeceğim Yürüdüğümüz sokaklarda bir yürek bir çocuk ağlıyor masallarda çocuklar ağlar mıydı ? Ellerinden bir umudu bir yutkunuşu evimizin çamurlu bahçesinde papatyalarla baştan aşağıya masal yapıyoruz Masal cepleri yokluk içinde bir kız çocuğu annesinden aldığı saçlarıyla Tüm renkleri kendisine düşman ediyor mağrur tavırlarıyla gozlerime baktığı an o an hayaller canımı acıtıyor bir insan hayallerle kanıyor kanıyor ve birden bir iç çekiş bir yutkunma ölümü daha da ağırlaştıriyor Ah gökyüzüm! seni tanittiğim bu karamsar adimla(Muhal) adindaki mükemmelliyeti siliyorum artık şimdi bir rüyanın beyaz ayrılıklarından siyah yollar çizerek sakallarimi dünyamdaki cennetine bagisliyorum al kokum senin iki kelimeden yola cikan bahtim, seni seviyorumlarda takılı kalan dilim senin tek bildiğim iki kelimeydi senin hayatında seni seviyorum Seni seviyorum Seni seviyorum senin. Sen susarken batıdan ben doğuda donmak üzere olan uykumla geliyorum beraber uyumaliyiz bu askin kıyısında Güneşin sarisini içime mihliyor adın yazıyorum da yazmak niye geçmişin kırgın sonunda yeni bir geleceğin adımlarını geçmiş zamanlara dokunduruyor ve birden bir kaybediş ve bir unutusla susuyorum Ordasin biliyorum Suskularda suskularim da senin. Var gitme bir ayrılık daha yazmayalım kağıda... |