Reyyan HüzünlerŞiirin hikayesini görmek için tıklayın www.youtube.com/watch?v=CRyrdeUiI_o
Saatlerin ortasında ayna reyyan hüzünlerin gerisi ellerimde büyüyen harflerden bozma, bozma şair ellerinde uyutup acıları yüreğinde dağlıyor kahırları ki ölüm nedir ki? gözü kara gökyüzü pek yürüyor sokaklar boyu sallanarak esrik yalanların koynunda uykusunu yalanlarda kahrolmuş aşka perde yapıyor gökyüzü harf harf sustuysa küstürmeyelim yağmurları bulut olsan ki okyanus yağmur seni yetmez anlatmaya mürekkep olsa yağan yağmurlardan gerisin geriye kaçarken ilhamlar bekliyor kapıda dur şair ellerinde mırıldanan müzikler çalıyor! hiç şiir olamadıysa hayatımız gerçekçi kahkaha tufanlarındandır... ... Yüreğini avucumda tutmak isterdim boğazımda sevda iniltileri avuntumda yürüyen sonra tökezleyip geçmişime küsen harfler şairin olamadım gözlerinden yutkunup acıyı gökyüzümde kendimden öteye gidemedim Baban çıktı karşıma arşında sevda ikindilerim yüzlerine bakamayan sözcük öbeğim ve dilim tutuldu aşka utandı harflerim geliyorum, senden ötesi görülmeyen reyyan hüzünlerle geliyorum, Ankara soğukluğuyla karşılıyor özlemleri sana gri kentin en can alıcı göğünden sesleniyorum duy beni sevdaların karanlık, gündüzleriyse griye çalan yorgun şehrin küçük kızı bakışlarındaki vakurluğu hiç aşık olamayışlarına mı borçluyuz? Baban düşürürken beni Yusuf kuyusuna içimde intihar uçurumlarıyla yaşıyordum zaten ölüm kuyu köşelerine saklanmışsa düştüm oradan ayrılan aydınlığa karanlık gri hüzünlerle karşıladı beni ben Mecnun’un ölü hali uykumda ölüyüm ben dokunma yaşamak yitirirken beyhude hüzünleri salgılanan acılar içimin kaygısında uykumda ölüyüm ben her gün bir ömür yalnızlığını taşıyorum adına cennetteki tuğba ağacının dalında intihar girişimleri boşuna... |
Kalemine yüreğine sağlık