hiç yokluğun bu kadar üşütmemiştiyokluğun parmak uçlarıma ve saç tellerime işledi apansız içim bir serçe ürkekliği kadar korkak ve ihtişamlı tuzaklar kuruluyor yokluğuna barikatlar ard arda sıralanmış beynimde ve ben sana geliyorum son cehennemi yaşarken içim duvar diplerine sıralanmış bir papatyanın son yaprağına sarılıyorum boynuna sarılır gibi içim ürkek bir serçenin sessizliği kadar ve yağmalanmış bir şehir kadar boş ve üşüyorum yokluğun kılcal damarlarıma kadar işlemiş umutlarım sende saklı biliyorsun esmer bulutların ağlaması kadar hüzünlüyüm toprağa yaklaştıkça sana daha çok hasret yaşıyorum bu dünyada sonra saçlarına dokunmaya korkuyorum yüzyıllar boyu acı yaşamış saçların ağıtlar görmüş ölümler ve yaralanmış öpsem geçer mi bilmiyorum ama içimden öpüyorum bir şiirin kalbini öper gibi sanki bir boşluktayım elini uzatsan elimi tutacaksın ve beni bu uçurumdan kurtaracaksın hiç yokluğun bu kadar üşütmemişti içimde sanki bir fırtına var ve ben içimden sana tutunmaya çalışıyorum ibrahim dalkılıç 10/10/2016 20:10 izmir |
Yüz yıllar boyu acı yaşamış saçların
Ağıtlar görmüş
Ölümler..
Ve yaralanmış
Öpsem geçer mi bilmiyorum...
Ama içimden öpüyorum
Bir şiirin kalbini öper gibi...
Canı gönül den kutlarım bu güzel dizelerinizi şair...