nakaratşehri yağmur basıyor küçük bi salona doluyor ayaklarım ince seslerle sımsıkı sarılıyorum allaha ısıtırsa bi o ısıtır ellerimi soğuk bi taş gibi kıvrılıyor alnım avuçlarıma eski bi cümle tozuyor çıkar çıkmaz ağzımdan bu gün günlerden ne öyle körelmiş ki hava seçilmiyor pazartesi acı bi tat gibi sinmiş soframızın üstüne bi kaç saat geçiyor debelene debelene elleriyle koymuş gibi buluyor öğle üzerini cılız böyle yağmur mu olur allasen az buçuk rengini de aldı büsbütün şehrin helmeledi güzelim havasını kuşların ben neyse iki okusam açılır içim yeni dikilmiş gibi saksıya ıtır ya gagadan kuyruğa tiril tiril kıtlıktan çıkmış tınaz kuşlar dalı vurup çekeleyin kanatlarınızı dışarı göğerin acımayacak bulut tütüyor kedi geçiyor nakarat |