ASLI VE KEREM GİBİ YANARAK
tohum saçar bir elin
bir elin kan ter içinde başaklar vermiş anadolum kınalı gelin ipek böceği sabrıyla örmüş acısını bundan gayrı bize ölüm yok yaşamak ne güzel kuşların cıvıltısıyla murat ırmağının kıyısında aslı ve kerem gibi yanarak gövden bahara sevdalı umutla yeşerttik biz bu toprağı başında ulu çınarlardan kalma saba yeli şiirlerle gel sevdalım bordo güller tak yakana yanalım har küller içinde aslı ile kerem gibi gelirsen şuramda kuşlar gibi cıvıldar yaşam apak bir gün doğar umutlu yarınlara yaşamak ne güzel çocukluğumun güvercin dolu avlularında kan ter içinde sana hasret seviler mitsel atlarımız dolu dizgin nerelere gidelim söyle yar gül sinemde açılmış yareler başak sarısı teninde göl sularının aksisi har içinde raks eder şuramda şiir kuşu merhaba turnalar merhaba bin yıllık ağaç zeytin merhaba küllerinin sıcaklığını unutup kaf dağında unutulan simurg yanalım har küller içinde aslı ile kerem gibi bir zaman düşüymüş yaşamı sevmek ah yar elinin kınası solunca çağır turab kuşunu sustu murat ırmağında keremin türküsü aslı külün savurdu sonsuza aşk ki zaman yanılgısı eski bir masal murat ırmağı sonsuza akar aslı kayıp külleriyle ankalar yakar şimdi serin ormanların kuytusunda dokunaklı hoyratlar söylemeli Ömriye KARATAŞ Burgazada/İSTANBUL |