Sevmek acı çekmektir, sevmemekse ölmek.. ARİSTOTELES
Paylaş
KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
Tırtar / Yelkovan
İbrahim Çelikli.
5,0 / 5 kişi ·5 beğenme · 8 yorum · 1313 okunma
 Tırtar / Yelkovanayrık tarlayı kaplardı, takma sabanı zorlardı kazma balyoz-küssük elde, eller nasırlı nasırlı eller; taş çıkarır mera açar, çarşak yığardı yel kovardı, yelkovanı yel kovardı, yelkovanı babam, altı keçi derisi kaplı kalburla tohum şaçardı üç evlek tohumlanırdı günaşırı şurda sürüp gitmeye ne kaldı yarına sıra bir başka tarlanındı kışın gelmesi yakındı yel kovardı, yelkovanı saban boyunduruk eşeğe en üste de heybe; mataralı, azıklı, semerin arka kaşında öküzlerin saman torbası opsalı öğendire, bir de saban çalısı yel kovardı, yelkovanı tunuk renkli bir manzara, yağmur öncesi susar; kaval, çan-gıldırka, ve çoban köpekleri kuşlar en yakın kuytuya sığınır yuvalarını unuturlardı artık kuşların, cırcır böceğinin sesi duyulmazdı. yel kovardı, yelkovanı armut ağaçları gıcırdar alafalaklar uçardı sürülmüş tarlalar toprak rengi çalının rengi gök, gökyüzü gri aniden "rahmet" başlardı yel kovardı, yelkovanı çavgın eşeği ala koyardı, sulusepkende koyunlar başlarını birbirlerinin altında saklarlardı, susayan toprağa nişan toprağa kavuşan tohuma düğün umutlara bayramdı yel kovardı, yelkovanı çavgın eşeği yoldan koyardı, öküzler adım atamazlardı heybede azık ve su matarası sırtımda bir eski palto başımda babamın örme kalpağı şapkasını başına iyice geçirirdi o yağmur yüzümüze yüzümüze çarpardı yel kovardı, yelkovanı gök gürler, şimşek çakardı yel bir yerlerde unuturdu yelkovanı önce çiler , çiseler, sonra oluktan boşalırcasına yağmur yağardı her şey - her şey sırılsıklam ıslanırdı yel kovardı yelkovanı gözlerimiz ışıldardı içimizi sevinç kaplardı yağmur nasıl da coşardı ! yel kovardı yelkovanı !! Çalı/1833 DİPNOTLAR ayrık: her böğumundan kök salabilen, oldukça arsız olup kısa zamanda tarlayı kaplayabilen, dolayısıyla çift sürmeyi engelleyen yabani ot, küssük: küskü yel: rüzgar yelkovan: kurusu rüzgarda savrulan dikenli otlar tunuk: yağmur öncesi sıkıntılı hava, donuk, mat, ayna rengi-gümüşi alafalak: ibibik, çavuşkuşu çavgın(şavgın): çıvgın, fırtınayla yağan yağmur sulusepken: hafif çavgın, çabuk eriyen kar, karla yağan yağmur çilemek : tek tük çiselemek, serpiştirmek Resim için Elif Eyvaz’a teşekkürler |
Şiiri Değerlendirin
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Tırtar / Yelkovan şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yorumlar
İbrahim Çelikli.
Cevap Yaz
İbrahim Çelikli.
27 Eylül 2016 Salı 16:48:16
baharla birlikte ekim-dikim işleri başlar
nadas, afyon çapası, ot ayıklama, bostan ekimi
ardından yolma harman
sonra kış hazırlığı
işte bu arada düğünler
evlenmiş olanlar bir taraftan av yapmak için taş çıkartır
kerpiç keser
göze aldığı yere temel..
köyde her zaman bir iş yapılıyordur..
allah kolaylık versin
nadas, afyon çapası, ot ayıklama, bostan ekimi
ardından yolma harman
sonra kış hazırlığı
işte bu arada düğünler
evlenmiş olanlar bir taraftan av yapmak için taş çıkartır
kerpiç keser
göze aldığı yere temel..
köyde her zaman bir iş yapılıyordur..
allah kolaylık versin
yel kovardı, yelkovanı
gök gürler, şimşek çakardı
yel bir yerlerde unuturdu
yelkovanı
önce çiler , çiseler, sonra
oluktan boşalırcasına
yağmur yağardı
her şey - her şey sırılsıklam ıslanırdı
yel kovardı yelkovanı
gözlerimiz ışıldardı
içimizi sevinç kaplardı
yağmur nasıl da coşardı
Bir rüya görür gibi uçuyor şiirin gözünde hatıralar.
Her şey sırılsıklam işte,yağmur yağıyor,yağmur.
Doğa'yı yeşerten yağmurdur,gök gürültüsü değil.
Yağmurun eşsiz bir iz düşümü yöresel şive ile
birlikte.Tebriklerimle.Saygıyla.
Bu yoruma 1 cevap yazılmış.
gök gürler, şimşek çakardı
yel bir yerlerde unuturdu
yelkovanı
önce çiler , çiseler, sonra
oluktan boşalırcasına
yağmur yağardı
her şey - her şey sırılsıklam ıslanırdı
yel kovardı yelkovanı
gözlerimiz ışıldardı
içimizi sevinç kaplardı
yağmur nasıl da coşardı
Bir rüya görür gibi uçuyor şiirin gözünde hatıralar.
Her şey sırılsıklam işte,yağmur yağıyor,yağmur.
Doğa'yı yeşerten yağmurdur,gök gürültüsü değil.
Yağmurun eşsiz bir iz düşümü yöresel şive ile
birlikte.Tebriklerimle.Saygıyla.
teşekkürler
saygılar Sn Hocam
Allaha emanet olasınız
saygılar Sn Hocam
Allaha emanet olasınız
Fatma Oral
27 Eylül 2016 Salı 09:22:26
Çok değerli hocam size özel bir ustalıkla harman zamanı yağmuru çok güzel anlatmışsınız. Artık ne yel kaldı ne yelkovan hayat daha basit iki motor gürültüsü bir biçerdöver,
Acaba o tarlanın altında hangi ibibik, yada çulluk yuva yapmış gören yok bilen yok.
Teknoloji ile birlikte insanoğlu aşırı bencilleşti.
Yüreğinize sağlık. Kaleminiz susmasın.
Bu yoruma 1 cevap yazılmış.
Acaba o tarlanın altında hangi ibibik, yada çulluk yuva yapmış gören yok bilen yok.
Teknoloji ile birlikte insanoğlu aşırı bencilleşti.
Yüreğinize sağlık. Kaleminiz susmasın.
tanımak imkanı zayıfladı
görmeden bilmeden sevemeyiz ki
teşekkürler Sn Hocam
görmeden bilmeden sevemeyiz ki
teşekkürler Sn Hocam
Bedri Tokul
27 Eylül 2016 Salı 07:51:26
Lisede iken Edebiyat öğretmenimiz;
"Bir cümlede aynı kelime iki kere kullanılmaz"
"Hiç mi" dediğimde,
"Dilin ustaları hariç" demişti.
"Yel kovardı yelkovanı" bana o günleri hatırlattı.
Çarşakı bilemedim.
Övendirenin opsalını da,
Gıldırga da öyle...
Sabah okudum bu destanı, perdeleri kapalı bir odada.
Bitirmeden kalktım açtım perdeyi..;
Şavgında yoldan kovulmuş eşek,
sulusepkende başlarını birbirinin altına saklamış koyunlar aradım.
Çantaları sırtında okula giden çocukları gördüm aydım.
Ben çocukların yanında Antalya'daydım.
Yine de ne olur ne olmaz belki ıslanırım diye üstüme bir şeyler aldım.
Sağ ol USTA.
Bu yoruma 1 cevap yazılmış.
"Bir cümlede aynı kelime iki kere kullanılmaz"
"Hiç mi" dediğimde,
"Dilin ustaları hariç" demişti.
"Yel kovardı yelkovanı" bana o günleri hatırlattı.
Çarşakı bilemedim.
Övendirenin opsalını da,
Gıldırga da öyle...
Sabah okudum bu destanı, perdeleri kapalı bir odada.
Bitirmeden kalktım açtım perdeyi..;
Şavgında yoldan kovulmuş eşek,
sulusepkende başlarını birbirinin altına saklamış koyunlar aradım.
Çantaları sırtında okula giden çocukları gördüm aydım.
Ben çocukların yanında Antalya'daydım.
Yine de ne olur ne olmaz belki ıslanırım diye üstüme bir şeyler aldım.
Sağ ol USTA.
beklediğim yorum geldi
Teşekkürler
gıldırka: küçük çan, oğlak çanı
opsa: övendirenin ucunda, pulluğun çamurunu sıyırmaya yarayan spatüle
çarşak: çağşak, tarlada öbek öbek yığılmış taş yığını
yaşanmışlıklar üstüne bir kaval sesi
bir siyek kokusu
elinde ceviz kabuğu kiri..
uzaklarda koyun sürüsünün tozu
hey anam heeeyy
günaydın Güzel İnsan
Allaha emanet olasınız
Teşekkürler
gıldırka: küçük çan, oğlak çanı
opsa: övendirenin ucunda, pulluğun çamurunu sıyırmaya yarayan spatüle
çarşak: çağşak, tarlada öbek öbek yığılmış taş yığını
yaşanmışlıklar üstüne bir kaval sesi
bir siyek kokusu
elinde ceviz kabuğu kiri..
uzaklarda koyun sürüsünün tozu
hey anam heeeyy
günaydın Güzel İnsan
Allaha emanet olasınız
şimdi nadas ekim harman birgünlük iş hocam
eskiden herşey zordu ama insanlık vrdı
yürek sesin daim olsun saygılar
eskiden herşey zordu ama insanlık vrdı
yürek sesin daim olsun saygılar
Şiir Künye
Kayıt Tarihi
: 27.9.2016 03:10:09
Puan
: 25.0 / 5 kişi
Okunma Sayısı
: 1313
Yorum
: 8 yorum
Beğeni
: 5 kişi
Şiiri Beğenenler
Popüler Şiirleri
MENÜLER
YENİ ŞİİRLER
EDEBİYAT DEFTERİ
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.
Kalemin susmasın
___________________________________Selamlar