SANA GÜNEŞLER DOĞSUN
Parlayan düşlerimin bozulan tortusunda
İçimdeki ruhların, inleyen korkusunda Kıpkızıl bir umudun kucağına yaslandım Fasıllar başlayınca, tarifsizce puslandım İçimdeki cevheri, yaşayabilmek için Gözlerimi dünyadan boşayabilmek için Yaslandım ışıklara, aldatıcı rengimle Puslanmıştım çaresiz, beyazlaşan dengimle Çürüyen mavi gökler, yağmuru yağdırırken Boşalan damlalarım, umudu eğdirirken Göklerdeki ummanı, varlığımla kıskandım İçimdeki zamanı, kayıtsızca yakandım Bozulan yüreğimin, güllerini göremedim Yorgunlaşan bahçeme, bülbülleri öremedim Siyahî katranların, bollaşan mevsiminde Anlamsızlaşan asrın, zifirli diziminde Yavaş yavaş hüznün, şimdi ortasındayken Bitmeyen hüzzamların, aşksız karasındayken Hangi yanıma baksam, ağrılar çoğalıyor Bana karanlık düşen, sancılar çoğalıyor Ey çaresiz yüreğim! Sen bırak uykuları Çınla artık nesline, terk et sen korkuları Niçin benim kuşağım, beni artık anlamaz? Kayıtsız mıyız Rabbim, kulakları çınlamaz? Şu inleyen kalemim, siyahları mı yazsın? Bütün bütüne kalbim, eyvahları mı yazsın? Korkarım ki dillerim, sözün bittiği yerde Umudumun ateşi, közün bittiği yerde Sen yaklaş benim neslim, uzayan deryalara Kur zamanını artık, ışıyan hülyalara İnleyen dillerinle, öfkeni pusma artık Haşmetli bir tarihin dururken susma artık Dilini dolunay yap, ışıktan kaçma öyle Ne olursun ey neslim, sözü anlamlı söyle Şimdi seni güllerim, kucaklamak isterken Haydi benim ey neslim, göster kendini hep sen Zaman denilen rüzgâr, varlığını yıkmadan Hayat denilen ferman, dizlerini bükmeden Çık kalbinle ortaya, karanlık kuyulardan Uzaklaş içindeki, ağrılı kuşkulardan Aç ellerini aşkla, sana güneşler doğsun İçindeki imanın, karanlığını boğsun |
Uzaklaş içindeki, ağrılı kuşkulardan
Aç ellerini aşkla, sana güneşler doğsun
İçindeki imanın, karanlığını boğsun
14 hece ölçüsü ile yazılmış düşündürüçü sözler.
yüreğinize sağlık diyorum.