...... ......I, II, III. benim dilim sensin I. sema zeytin ağaçlarına yağıyordur belki şimdi o şehrin toprakları eteğine değdiği için gök gibi mavi selinler teninde saçların-da kucak kucak elverir gün diyorum kokunu getirir kor üstüme cenneti bâki sevda besmelesiz çekilmez.. eğri oturduğumda, doğru konuşup nasip deyince hani adının nur harfiyle nasıl korkardım bilinmeyen birşeylerden beşiği titreyen çocuk eli gibi yüzünü arardım yüzün saadetler ülkesi.. insan ki iki yüz altı kemik biraz deri meğer ki kırılan kalp cevheri kanamaz maşuğun dilinden âşık dökülse sev/il/meye o nazlı âb-ı cân kapısında Allah yazan mabedlere çıkardım evden işyerinden sana söylene söylene anma vakti girdiğinde dinlersin sayardım hep. ne güzel başka sesler duymadığımdan II. nur tufanı başladığında yörüngesinde kızıl âzer ağzı gül şarabı gönlü su demi başımda döner kayıp kıtalar içimde yerle gök bir süzülür avucumdan yüzün gül ve güneş.. vatansız hasret misâli ummak gibi yaşamak kalbin hakikatten bir cüz yahut hakikat kalbinden dünyanın tâcı başka ne? gördüm o nahif mahfazada beni gözlerinde kutlu bir perde mağlup oluyor ahengin ebediyetinde aleniyat ve hece güzellik nedir ey peri ve bir güzellik nasıl çalar kapıyı râz-ı enzâr ışkedince sebebini beliğ yaşlar belirtir keman o dîli ..ruhta ırmaklar.. çalar hayatı taşlara |