ESKİ ŞARKILAR
başlıyor gövdende kuşların serenatı
ansızın kanıyor nar çiçeği leylaklar kırıldığımı söylemeyin yare bir gün o eski şarkılardan çıkıp gelirsin kırlangıç baharlarında deli taylar koşuyor dağıt saçlarını yarim dağıt güz çığlığı sesin hırçın sulardan geçiyor kendine ulu ıssızlıklardan bir ürperiş seç ayva tüylü sonbahar yarim göğsünün vadisinde uyut beni yazgıları unut yakarıları yok say leylak kokulu yollardan koş yaldızlı akşamlara bir yılkı atı gibi savrulduk yerin karanlık dibine kaç çığ koptu gövdemden bir gün o eski şarkılardan çıkıp gelirsin özgürlük mavisi gülüşün kanar dudaklarımda çiçekli dallarda kuşlar serenatta leylak çığlığı gecelerde buselik şarkılar anılarda kızıl vadilerden çıksam yılkılar gibi göğsünde uyuyakalsam sığmaz çığlığım kuytulara sığmaz erguvan giysiler giyip anıların burgacında karşılar bizi istanbul bir gün gelirsen çürük ot kokan bu yalnızlığa çıplak yağmurlarla gel sular kızılken ırmaklarda düş çiçeği alevlenirken gel ben hazırım beyaz atların yaralı ayakları gibi sana hayata erguvan giysiler giyen rast makamı şarkılar söylediğimiz istanbula Ömriye KARATAŞ Günahkar Erguvanlar Şiir kitabı |
deli taylar koşuyor
dağıt saçlarını yarim dağıt
güz çığlığı sesin hırçın sulardan geçiyor
kendine ulu ıssızlıklardan bir ürperiş seç
ayva tüylü sonbahar yarim
tebrik ederim..