Tutunduğumuz bir asmanın üzüm sarkımıydık biz Tane tane döküldük bir yerlere Kimimiz toprağa Kimimiz gurbet ele Yaşamanın o köhne girdabı içinde kaybolduk Senelerce İçimdeki; yanan son korlar kül olmaya yakın Bir kapı aralığında eşiğe yakın Uzaklarda çok uzaklarda çocukluğum gençliğim
Seslerini duyuyorum bazen sessizlikte Ay/ı ve yıldızları seyrederken dalıp gidiyorum O eski günlere Eski bir çerçevenin içinde bir resim gibi duruyor Ruhumun duvarları içinde Sökülmez bir ağaç bir koca çınar oldu içimde Kurduğum düşler çağırıyor beni zamanzaman Çocukluğum gençliğim Uzaktaki o hiç görmediğim deniz Ve gök mavisi dağlar Aşılması gereken bir çok dünya hayali vardı O zamanlarda aşmayı düşündüğüm ; Görkemli dünyalar ülkeler ve ilkeler Ve sonsuz mutluluklar Tasarladığım kafamda yaşamla ilgili Bir papatya ülkesi ve yabanıl çiçekler Büyük ay ve yıldızlar Aydınlatırdı benim küçük bahçemi Ne çok hayale ev sahipliği yapmıştır kim bilir Habersizken kara talihinden kimbilir Kaç kez değiştirmek istedim Seve seve kaç kez gönüllü oldum ölüme Dünyanın yamuk ağını yolmak istedim saçlarından Ve dönüştürmeyi sular yokuşa akmıyor
Doğduğum günden beri Ölüme bu bomboş, ıstıraplı günlerimi Yüreğim mahkûm olmadan önce Bir çocuktum Baba evinde avludan ay/ın etrafındaki yıldızları seyreden Bir daha döneceklerini düşünmeden Her gece her gece bıkmadan usanmadan bekledim
Gündüzleri günlük yaşamın uğraşı içinde gelir geçerdi zaman Çocukluk evimin bahçesinde İzlemek için sizleri Ve belkide konuşmak için sizlerle çocukluk hayalerini yıllarımı Geçirdiğim; Çoşkularımın son bulduğu bu evin Penceresinden Ne çok imge, ne kadar çok masal uydurdum kafamdan Baktıkça gökyüzüne Ve etrafında yanan kor ateşe! Oturmuşum bahçede Tahta bir sandalyeye ve önümde derme çatma tahta masa rengi solmuş
Suskun! Geçiriyorum akşamların büyük bir bölümünü Hiç konuşmadan bakarak gökkubbeye Uzaktan gelen sesleri dinliyorum Köpek seslerini Kurbağa seslerini Ateşböceklerinin sesleri duyuluyor uzaklardan İncir ağaçlarında bahçe duvarına yaslanan asmalar tel örgülerde; Hışırdıyor rüzğarda yol boyu kokulu ağaçlar Yanıbaşında akan şırıl şırıl dere çığlık atıyor kuşlar Ve garip sesler duyarsınız bahçelerde Hiç bir anlam adlandıramadığnız garip duygular İçerisinde bulursunuz kendinizi Ansızın bir dev masalının içinde bulursunuz senaryosunu kendiniz yazıp oynadığınız Ansızın bir gizli korku doğurur büyür ve kaplar içinizi kocaman Yakındaki bir ağacın yaprakları Serviler bir ormasn sessizliğine bürünür Sesler dönüşümlü gelirdi kulağıma Annemin mutfaktan çanak çömlek kaşık tıngırtısının sesi bölerdi geceyi Bazen; Ne sınırsız düşünceler farkında olmadan özlediğimiz Yarınlardayız belkide ama yine yarınların özlemi içindeyiz Bir yandan geçmişin özlemi içindeyken Ne büyük çelişki değil mi?
Demiyor mu sevgi ilik ilik içte Doğduğum bu köylük yerde Düşünme fırsatı buldum yeniden Eski günlerimi baba ocağının Hüznü sardı yine içime Her nerede olursam olayım Beni takip ediyor yıldızlar ve ay Onların yüzüne baktığım sürece…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ANILARLA YÜZLEŞMEK!! şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ANILARLA YÜZLEŞMEK!! şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Anıların en çok hatırlanan tarfı hüzünleri ve varsa cılarıdır. Kutluyorum sizi. Şiirini çok güzeldi. Gönlünüze ve yüreğinize sağlık. Selamlar ve de saygılrımla. .
Anılar tazelendikce derin huzun kaplıyor içimizi nedense hep mutlu olanları hatırlamak istiyor insan kutluyorum sevgili şairem yüreğine sağlık sevgilerimle her daim selamlar arkadaşım
Selamlar ve de saygılrımla.
.