İçimde kaybettiklerim gökyüzünde devrilirken Ellerim karanlığın arka yüzünde. Ve ben çoğu gece uyanamazdım. Şimdi üç renkle sesleniyorum sana Dört yaşında bir kızın süt kokan dişleriyle. Toprak bakışlarından düşüyordum en sevimli hallerime Kalbimde sığ kalanlar öle öle kendini hatırlatanlar Cebimde taşıdığım puslu hayallerim Ardımda bıraktığım mezar başlı gövdem. Kim bilir kaç hasret kundaklar saçlarımı Kaç acı peydahlanır onca yaranın artık hallerine. Sana yürüdüğüm tüm kaldırımlarında Artık Canı Cehenneme.
Ayazı yakar kan kokan geceleri Boynumu kırdığım zamandan hesaplarım sendelenmiş yüzümün çizgilerini. Ruhum bana öyle muhtaç Baksan anlayacaksın. Dudaklarımın yarıklarından kendime gelemeyişlerim. Yıldızları sayılmazken gökyüzünün Karanlık kadar ıssız avuçlarım. Ve parmaklarım sayılmaktan öte Tekrarlayan hastalığın telafisi gibi değilsin bende. Hüzünle yoğrulan gülüşümden saklanırdı yokluk Ardı ardına kesiliyor kekeme hallerim.
Sabah saatlerinin en kıyımsız sendelerinde Bir korkunun iç çekişlerinden parçalanıyor satırlar. Ağlaya ağlaya gelir mi sesim Esmer gözlerimden (?) Ellerimde biriken prangaları eskittikçe Ayak seslerimden tanıya bilir miydin beni (?) Vicdanına tutunarak S e n s ö y l e.
Kentin arka mahallerinde susuyor insanlar. İçimizde giyotin sessizliği Duvarlarda tarumar edilen örümcek ağları Aslında, Duyulsa iniltilerimiz intihar etmeden öleceğiz Hepimiz. Boynumuzda kahkaha uğultuları Dişlerinin arasında geçmekte olan zaman Binlercesiyle aynı şehrin kıyısında Mavinin ardında Öylece ağlıyor-uz Çocukluğumuz başucumuzda…
Selamet eder ardım(ız)da kalanlar Arkalarına alarak ayaklarını Adım adım ilerlerler öteki zamana. Uçmadan gövdemiz Yudumlasak tek seferde eceli. Hiçbir yara durmasa alnımızda Seve bilir miydik? Sorgulamadan-
Bağrımın orta yerinde uyuyordu tüm dünya Ve ellerimizde hokkabaz bir acı İçi sancı doğuran. Sesimin yetmediği boşluklarda Boyumun kısalığına inat Birkaç dehliz kıvranıyorum. Oysa kaç defa bağdaş kurup oturmuştum - Saymadım. Kim bilir kaç kez çelme taktık Düşüşlerimiz, kalkamayışlarımıza hep gebe. Azala azala yankılanıyor içimiz Yanmadan Ve her ceset soğumadan üşümüyoruz artık. Ve öylece g ü l m e y i u n u t u y o r u z - Ağlaya ağlaya.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Îsrâ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Îsrâ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Gönül Dostu; Sunulan dizelerle, Gönüllerde doyumsuz bir şiir meydana gelmiş...0 Kız çocuklarımızı okutalım… ......................................... Saygı ve selamlar..
şiirin güzel dişe dokunur ve tadı yerinde ama uzun kalıyor uzun kaldığı için kopuyor.
ha öyle büyük kopukluklar değil ama burdan dört beş şiir çıkar uzun yazmak bazen iyi olmuyor bence tabiki şairin kendi kararı ama şiiri dahada sağaltabilirsin bu sayede güzel mısralar daha öne çıkar ve tadı dişe dokunur değilde ana yemek olur bunu eleştirmek için değil bu kalemden daha önce çok iyi şiirler okumuş biri olarak söylüyorum
saygılarımla iyi geceler
mekansız tarafından 8/1/2016 9:09:41 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sunulan dizelerle, Gönüllerde doyumsuz bir şiir meydana gelmiş...0
Kız çocuklarımızı okutalım…
......................................... Saygı ve selamlar..