3
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
836
Okunma
en son ne zaman geçtiydik güneşli bahçelerden
ne zaman kana kana içtiydik
cereyanlı pınarların suyunu
ferhada dağ deldirip
çimdirip serin serin karanlığın sesini
vardir elbet eloğlunun bi bildiği
demek bilmiyoruz biz suyumuzun altında akanı
dağlarımızda vatan vatan yatanı
allah bol bi nimetti
dağıtıp tepe tepe yoksullağa şükür şükür
fukara sofralara
pul ve betimlere
şamın şekeri ve marabanın yüzü
oysa ne güzeldi korkmadan sevebilmek seni
kemiryollarına bulaşmadan ulaşabilmek sana
en ilkel ellerimiz ve alnımızla
bulaşmadan dilimiz kargışa
zaman dar
istedim ki semirmeyin soma soma
palazlanmayin bi avuç yeşiline toprağın
sürmeyin çocuklari sabah diye karanlıklara
yenibaştan yapılabilir duvar
yenibaştan yol yolak
varsıllık yenibaştan bezenir sokaklara
ey allah
asmışlar koca şehri kuytu diye
kor kuyulara
yapraksız dallara
balıksız ağlara
oysa gözlerimden önce ve hızlı dolmustu meydanlar
damarlarımdakinden daha kızıl ve şorlaya akmıştı kan
etten ve kemikten zonklayarak düşün sesi
kaldırımlara
bulvarlara
yaşama
mastar olmayan haliyle
tutuna tutuna
5.0
100% (9)