Turuncu Yağmur ÖznesiŞiirin hikayesini görmek için tıklayın "Kentimin bütün yağmurlarına karışan kokun yok mu,hiçliğimin en görkemli hazinesi"
...
Babam yüreğinle avuturken Ondört Şubat hüznümü Tüm çığırtkanlığımla nasıl da koşmuştum ellerine Ahhh merhâmet fışkıran Öpülesi, tapılası ellerine Bir gece yarısı -hatırla Say ki Uyanmıştım beni Aşk’la öptüğün o yerde Üzerimde yağmurundan kalma ıslaklık Yarı aç Yarı çıplağım Dilenirken gözlerim çocukluğumun kanayan diz(e)lerini Dillenirken üstümdeki toz, toprak, çamur Ve kuzine sobasına uzatmışken moraran parmaklarımı Kardeşlerimle bölüştüğüm aşımız Fokur fokur kaynarken odun çıtırtılarının nağmeleri ile Ahhhh benim alınteri şefkâtle akan yarim En güzel yorgunluğum Gece gün’eşim Şiirimin efendisi Şımarıklığımın en şirin alfabesi Kalbimin kutsal sevinci Ömrümü ömrüne ilikle Ki, kimse çözemesin şiirlerimizin mutluluk şifresini Ve bütün kurguladığımız şiirlerde Aşk varsa Nefesimiz ısıtıyorsa çocukluğumuzun ahşap evlerini Huzuru içiyorsak sadakatin nü’lü seyehatnamesinde Bütün okyanuslar diz çöküyorsa önümüzde Özlemek de güzeldir özlenmek de Yeter ki sonu kavuşmak olsun aynı göğün eşiğinde Şimdi Bir dilek tutalım Mavi-mavi boncukları dizelim cennetimizin ömürlük bahçesine Ben turuncu yağmurları yağdırırken sinene sinene Sen gökkuşağından taç ç’al saçlarımın bitimsiz senfonisine... Nagihan ERGÜL |
yüreğinize sağlık,
selamlarımla Dualarımla.