ÜçYüZ HeCeŞiirin hikayesini görmek için tıklayın "ruhumun dilsiz mutluluğuydu oysaki ey aşk
bütün bizli imgeleri masumiyetin ateşine gömdüm" ... Ey Aşk yüksekleri sevdim hep uçurum kenarlarını, kale duvarlarını, ağaç tepelerini, köprü başlarını birde kimse erişemesin diye üç kere kaderime d’okunan en yükseğe koyduğum öpmeye bile kıyamadığım babam yüreğini Ahhhh Aşk yüksekleri çok sevdim hep senle aramdaki mesafeler siliniyordu sanki kelebek bedenimle haykırıyordum delice "seni ne çok sevdiğimi" yükseklerdeydi çocukluğumun en bahtiyar uçurtmaları yükseklerde bir yerdeydin sen Aşk ve yükseklerde bir yerden arşipel bir gülümseme gönderiyordu babam işte o an yüreğime takılan kocaman gözyaşı üç kez sevinçten takla atıyordu pastamızı bölüştüğümüz alaca güvercinle Yüksekler benimdi hep saçlarım olabildiğince özgürdü orada kırlangıçlarla bile üç kez konuştum Aşk seni anlattılar bana seni yaşadığın yeri o parkı o tren istasyonunu o otobüs durağını yürüdüğün kaldırım taşlarını Ellerini, gözlerini, yüreğini , ruhunu bana adadığını söylediler usulca sonra yetimliğinden ve öksüzlüğünden bahsettiler üç kez semaha durup üç kez onu çok sev dediler çok sev Hadi Aşk tut ellerimin senli gülüşlerinden bırak gözlerini gözlerimin melodisine sadece sadâkatin ninnisini dinle... Nagihan ERGÜL |