Ödünsüz - bir 17 Mayıs baladı..
portakal çiçekleri açar bu mevsimde
güneyde buz tutar maviye çalar bakışlarım güneş kızıl ötesi bir diyara kaçar karanlık dehlizler açılır içimde taşlar damlar sabırla tane tane kumdan göl olur erir avucumda bahar sonlaşır sonatlarım kırılır kanatlarım kanıtsız kalır yanıtlarım yanıltman beni.. Çokluğa karşı dayandım bunca yıl hep bana deyenlere inad ötekilerle yoğruldum yoruldum berikilerin hep bilmişlerin lafı güzafından deveyi hamuduyla yutanların afralarından tafralarından kaf dagına çıkmış egolarından narsist narsızlardan arsız yarsızlardan yargısız infazcılardan; tek adamlılardan tek kitaplılardan tek vatanlılardan tek bayraklılardan tek inaçlılardan inadçılardan... sıtkım sıyrıldı yüce insanlık düşünden ! bıktım usandım dünyalık peşinde koşandan bir lokma bir hırkaya fit olmak için geldiğim noktada eğilip virgülleşmedim ama, dik durmak adına yalnızlığı seçtim bu benim oylamam her komutla çifte telli oynamam... birde baktımki; çoğalmışım tüm hiçlerle lilith’lerle lahitlerle azınlık azıklık arap maraba çingene buçuk "kart kurt" urum * ermeni göçük uçuk kaçık saçık ırzı kırık çökertilmiş çölemerik eğitilmiş eğriltilmiş terbiyelenmiş tedrisatlanmış sağılmış sağaltılmış kararmış karartılmış tekmelenmiş terkedilmiş afyonlanmış efsunlanmış tekerlenmiş tinerlenmiş eğerlenmiş kamçılanmış bileylenmiş bıçaklanmış zarlamış düşeşlenmiş erklenmiş terklenmiş yolunmuş yosmalanmış dualanmış nuskalanmış zincirlenmiş kelepçe kelepçe kaşıklanmış kepçe kepçe haşlanmış paslanmış itlenmiş itelenmiş imansız tumansız daraltılmış ayartılmış silkelenmiş pirelenmiş asilenmiş yasinlenmiş devrilmiş devinilmiş aldatılmış boynuzlanmış terslenmiş tekerleklenmiş gılmanlaşmış hurileşmiş barbutlanmış harputlanmış yağmalanmış lokmalanmış yenilmiş yunulmuş sofralardan kovulmuş sövüşlenmiş söylevlenmiş oylanmış oyalanmış tavlanmış tavalanmış evelenmiş gevelenmiş vede develenmiş ... ötekilerleyim açlık taburunda rütbeleri sökük erat tayınında aynı küreğe yapışmışım sefahat kayığının aynı namluya hedef olmuşum aynı kurşunla ağulanmış aynı tabuta serilmişim aynı toprağa uzanmışım memet ile memo ile aynı tezgaha sürülmüş aynı dev*let çarkının dişlisiyim çürük... ... öte git denilenlerle yani ötemeyenlerle ötürüklerle öksürünce kan tükürenlerle Soma’lanıp sobalananlarla sırtlarından sopalananlarla sahipsiz sulu sepkenlerle mülksüz mülkiyetsizlerle defteri dürülenlerle kim vurduya gidenlerle derisi yüzülenlerle arkasız düzülenlerle parmakları kırılanlarla tırnakları sökülenlerle ibo’larla mahir’lerle deniz’lerle che’lerle lorca ’larla şiirler öyküler romanlarda kahramanlaşamayan isimsiz rütbesiz ödülsüz ölümsüzler var ya, ödünsüzlerle yani üstü kalsın cennetin senin olsun istemem cehennemde çoğalmak hiçlerle kazan kaldırmak Dehak’lara Kawa’ca bir çoşkuyla hiçliğe kavuşmak. heplere inad... -hiç kalınır mı, hiiiç !! dedi, hepliğe vede bir tek repliğe köle kul olan; -delimisin divane mi...!? dedi. -heeç ! dedim Volkan Kemal 17 Mayıs ..> Görsel : Salvador Dali Müzik : www.youtube.com/watch?v=8F62h1PMt3c |