Sev
sırtımıza yüklenilen evde misafiriz
misafiriz ama dar gelse bile çıkıp çocuklaşamaz kablumbağalaşırız bazen okyanuslar bile ar gelir ayıbımızı örtmeğe kara bir kediye meze oluruz… düşler ülkesine sığınan bir istavrid belleğimize takılan oltalara yem akıntıya kapılan yüce balıklara dem oluruz renklerimizi gizleriz mercan adalarında incileşmeğe çalışır kararır gerdanımız sevdalannırız muson rüzgarına çekip götürsün deye mevsimsiz yağmurlarla çatlamış nehirlerin kuruyan yataklarına savrulur sahralara gövdemiz gümüşi sabahlara yığılan damlacıklarla toz kümeciklerinden süzülür vahalaşırız can katarız hurma dilli bedirhanlara... yanık ten kokusunda türküleşir dudaklarımız susuzluğumuzla büyür arzularımız suskunluğumuza gizleniriz çığlık çığlığa yarılır yüreğimizdeki damıtılmış en son damla büyülü bekleyişlere sarılırız arayışlara karışır rüyamız kapanmış kapıların önünde yıkılmış kalelerin dibinde yakılmış mabetlerin dizinde dualanırız dualan dua dur ha tanrılaşma insanda kıl karar tanrıçalanıp ölümsüzleşme sakın yaşam deye bir güzel varsa eğer onu ara bul ona sevdalandım deyebilmek için ölümüne sev zamana sarılma derin sularında gecenin Volkan Kemal |
Okuyarak paylaştım...
Çok beğendim...
........................................ Saygı ve Selamlar.....