SENİ GREK ŞARKILARIYLA UNUTUYORUM
dudakların boydanboya tenha
yiten aşkları anlatır onlar güllerin kül vakitlerinde derine indikçe başlar güz yolculuğu pasaporttan derin mavilere seni grek şarkılarıyla unutuyorum kanatları al ardıç kuşları seslenince geçer demiştin tanrım kırık bendeki bütün yelkenler akşamlar geçiyor egenin yaralı gövdesinden karşıyakada delilik çiçeklerine attila ilhan şiirleri okuyorsun seyret şimdi bendeki uzak hayali yalı caddesinde dans ediyor hüzün süvarileri uşakızade konağında göğe uzanmış serviler sirtaki yapıyor gözlerin güz çiçekleriyle uzak aynalarda vedalar bırakılmış bir kederim kaç intihar süsü verdim içimdeki yaralara seni grek şarkılarıyla unutuyorum kanatları al ardıç kuşları seslenince geçer demiştin tanrım eski yazlarda birbirini delice arzulayan sevgililer iniyor rıhtıma kimseler yok pasaport kahvesinde tutsak kılmış anılar bbizi oysa bilgelik ağacına çok dualar okumuştuk budha gibi kanatları al ardıç kuşları seslenince geçer demiştin tanrım gözlerin kızlar hanında sıcak bir çay içimi oradan sen geçmiştin önce sonra leylak kokun nasıl unutulur lal renkli sevdalardan arta kalan sirtaki öpmüştüm çıplak ayaklı sevdaların yarım dudaklarını umudu gözlerinden bir attila ilhan vapuruyla gelirsin diye geçip gitmiştik sonra saat kulelerinin zamanı işleyen büyülü gövdelerinden attila ilhan vapurunda söylemiştik mutluluğun şarkılarını dokunuyor nameler nicedir sensiz dudaklarıma kırık aşkın geçici sayfası oluyoruz agoralarda kendi düşünde esrimiş bu sevda uzaklaş git karşıyakanın çiçekli kıyılarından çingene çiçekleri tak yakana sirtaki danslarında unut beni tan kızıllığında al bendeki mor salkımlı baharlardan kalan özleyişleri seni pasaport kahvesinde unutuyorum elde var hüznü okuyor udi çığlık çığlığa gecelerden laterna çalıyor bir çocuk seni grek şarkılarıyla unutuyorum |