Sana yazdım bu şiiri Marya
Yeni bir güne merhaba yeni güne doğan, mavi,
tuzlu gözyaşı içinde çırpınan yunuslara’da, merhaba, ılık güneş beni uyandırıyor yeni bir umut, merhaba, gözlerim nemli sesim titrek sana’da merhaba, Marya... Beyaza bürünmüş bulutlar derinden yansıyor, alaca karanlıkta doğmuş su birikintilerine, suçlu gözler, dolunay yine batmış,yeni güne merhaba diyor yağmur, hafifçe çiseliyor yağmurda hayaller, ıslanmış tüm umutlar... Siyah güller bahçemde simgesi direnişlerimin, uyanışa, ve Marya uyuyor hala mavinin yanında, kızıl rengi, toprakta, izliyor beni o güzel mavi gözleriyle, yatıyor çiçekler arasında, düşlerimin küllerini savuruyorum, hafif rüzgarlara son bir umutla... Bir uyanış bir merhaba arasında varıyorum mezarının başına, kara kızıl umutlarla diz çöküyorum özgür kalan ruhunun karşısına, yapayalnızım yine yüzüm asık, neşeli koşuşturan insanlar arasında, ruhum zavallı çırpınıyor susuz kalmış balıklar gibi, sana mahkum marya... Artık yaşayamam, hayallerimin öldüğü acılarımın hiç durulmadığı bu yörede, burada bu kuytu şehrin gürültüsünde, arıyorum mezarların sessizliğini hani nerede, yanılmışım sensiz de yaşarım derken, evet yaşıyorum hayalet gibi mahkum eski günlerde, kurtuluyorum bu acı dolu döngüden, kaleme almakla son yazılarımı bu mavi ayaz mahallede... Ve gizliden gizliye yükselen ay giymiş kızıl giysilerini... Boğuk bu kuytu şehrin dumanlı sesi ve ısrarlı alaycı martı sesleri, Azrail’in kanatlarında özendiğim sonun geldiğinin habercileri, işte Marya buradayım hala ben ve karanlık umutlar kefen üstümde, ....evet Marya evet hala bu şehirdeyim... Önümde sokaklarda vitrinlerin soğuk ışığı, ve yoksulların kavgası içinde, bilinmedik sokaklarda geziyorum hayalet gibi, yatağım tramvay koltukları, bu acımasız şehrin kirinden pasından arınmış böyle gülümsüyorum git gide... İnsanların sürekli azalıyor umutları koşuşturuyorlar yaşam kavgası içinde, ben ise hala seni seviyorum çıkarsız, tutkulu, merhametli, ve vefalı bir sevgiyle, seviyorum seni hala tıpkı o beyaz kefeni gelinlik niyetine giydiğin vaktiyle... Ve şimdi –seninle- ölüm bana ne de tatlı ne de ahenkli.. Deniz kızı Marya anısına, İstanbul 01.04.2016 Suskun// |