İhtiyar Adam ve Azrail
Azrail ile yüzleşecek birazdan ihtiyar adam
....Yılların kederi çökmüş yüzüne Birazdan sonsuzluğa kavuşacak Işığa varacak adam... Mazide kalır Nice uykusuz geceler nice uykulu gündüzler Yazılmış ama hiç gönderilmemiş mektuplar Yaşanmış aşklar ama unutulmuş hikayeler... Tükenmiş umutları tatlı uyku gelir birazdan Geride kalanları da yok yalnız bir adam Kefeni hazır mezarı daha kazılmamış Bir çiçek gibi solacak yüzü asık adam... Kar yağmış ömür dağına buz gibi soğuk elleri Birazdan örtülür üstüne yorgan kara toprak Tüm anıları şerit gibi geçer gözü önünden... Canlanır yosun tutmuş toza bulanmış hatıraları Hatıraları soba başında yüzü soluk ihtiyar bir adam Titriyor halsiz bedeni ve elleri dermansız hava zemheri soğuk... Isınmak için yazdığı şiirlerini yakmış Baba yadigarı sazı asılı duvarda nağmelere doymuş Melodiler ve güzelim şarkılar suskun ecel çok yakın... Takatsiz bedeninden ruhu uçacak birazdan Yıpranmış ciğeri son soluk son nefes yakındır Son güçlüyle mırıldanıyor bir şeyler ama etrafında kimse yok.. Ve kapı açılıyor Ve yabancı bir adam bir şair tutuyor sessizce ellerini Sonra dilinden dökülüyor son kelime son nefesinde... Eşhedu En La İlâhe İllâllah ve.... Ve yine sessizlik hakim karanlık odasında.. Tek başına kalmış yalnız ihtiyar bir adamın ölüm anı işte.. Suskun// |