Hoşçakal Yiğit Babam-Yiğitcan Çiğa
dağların ardı yaslı
dönülmez yollardasın kızıl bir nehir geçiyor ömrümüzden geçit vermiyor vuslata diyarbekir kalesi sen giderken ben iki aylık idim adım soğuk kış gecelerinde artık yetim hoşçakal yiğit babam adın yazılacak mustafa kemaller gibi mücevher taşlara bahar gelecek kanatlanacak yüreğim bakma gözüm yaşlara nice canlar fedadır bu yola baş koyanlara mahşer günü elbet buluşulacak gül dalında hezeran avazında şebnemler sensiz düştü sabahın aydınlığına hoşçakal yiğit babam zakkum çiçekleri açtı bu sevdanın ağıtlı kantlarında yarım bir kadın mimoza çiçekli kavuşulmayan aşklarda söz hükümsüz kaldı sevda yarım savruldu güller diclenin har sularında en büyük aşklardır kavuşulmayan kerem gibi kül ırmaklarda anılar har olmuş yanmakta aslı külünden vuslatı tutuşturmakta yiğitcan can veriyor kor ırmaklarda mertliğin yiğitliğin cesaretin adı sensin hoşçakal yiğit babam kavuşulur elbet bir gün tufan kopunca mahşerde gül ağacı altında hoşçakal yarım kalmış aşkların mimoza baharlarından hoşçakal yiğit komutan SUR ŞEHİDİ MERSİNLİ PİYADE YÜZBAŞI YİĞİTCAN ÇİĞA’ya ithaf edilmiştir.. |