ZİZİMİN ZİNDANI
zindandan gül hareleri uzatıyor zizim
kimse öz yurdunda peygamber değil ey zindanlar şiraz şarabıyla mest tılsımlı gömleği ile zindan içimizde ah cem ne zaman biter bu hasretlik biz bu ölgün şehirlerde tanrının boynu bükük kulu olmayı öğrenemedik sürgün hükümler verilmiş katlimize gemiler kayıp söz zindana güleç yaldızlı yelkenler bekliyor sanıyorsunuz bizi dönmez franca bahçelerine gidenler şiraz şarabı ile biter bir gün hasretlik günahlar çıkardım savaş tanrılarına kaçtım kuzu postuna oturmuş kurtlardan hesaplaş haydi gül döşenmiş zamanın külden kanatlarıyla kelleği koltuğa alan yaşamlarda biz gurbeti aşkta aldatılmış bakireler saydık ezik bir yakarış zindandır insana ilk selam kelam ve iyiliği ozanların diline türkü saydık yürü be beyazıt yürü git kalmaz sana da bu devranın saltanatı öpüyorum zindanlardan zizimin zifiri karanlığını mimoza çiçeklerinin çığırtan sarılarından sana yeni zindanlar gönderiyorum gönül franca bahçelerinde zindanlara mihman beni yenile yeniden zifir zindanlarda ey hayat |