Hüzün...Kalemim kırılmaktan yorgun düşeli Çıkmaz sokağa gizlendi Aşkın en dar mahallesinden geçerken Duvarda asılı kalan yazı beni kendine çekti Hüzün aslında hiç silinmedi Başka kılıfa büründü belki Belki de yalnızlığın arkasına sindi Silinmeye yakın durunca ruhun isi Yine şiirin en ince yerine yazdırdı kendini Aşka yaslandı Yasa bulandı Rayın üstüne bağlayıp düşüncesi ise yakalattı Oysa ne suçluydu Ne suça azmettiren Çıkmaz sokaktan sonra aşkın hapsine adına yazdı Sevmeme vurulan damga Boynumda asılı kaldı Ayağımın altından çekildi sehpa Düşmeme ramak kala Hüznün kemendi takıldı aklıma Ben ölmekle bir derdim hüzün Öyleyse ölmeden buruşmamalı yüzüm Yani ölmedim daha İçimi ısıtan düşüncelerden Beynimi yakan hayata Onunla beraber sayacağım Üç beş küfürüm var hala Beni anlamadı mesela Olmadık yerde yere düşürdü zamanı Üstüne tozdan ev yaptı Düşünmedi rüzgâr ondan kuvvetli Sesini duyurup da toza üfler giderdi Yine onun hikâyesine bıraktı kalemim kendini O anlattıkça hüzün çalınacak bir beste gibi Ha en sevdiğin şarkının en yazık nakaratının esi Ha en sevgilinin seni bırakıp giderken acıttığı yüreği İSTANBUL e... |
,Hüzün___Duyguların ıslah olmaz bir biçimde
kişilerin yüreklerini moda sokma biçimidir !!!
ne tuhaf değil mi
aşka tutunuruz ve yasa bulanırız ki
biz mutlu olmak için aşık olmayı bilmiyor muyuz..??
hi şuçumuz yokken neden bu hüzün
yada neden her mahalle duvarında sprey boyalarla çıkmaz
ihanetler yazılır düşündün mü..?
çünkü duvarlar konuşamaz eğer konuşsalardı inan o kadar hüznü
çin seddi bile kaldıramazdı :)
sandalyenin üzerinde bir yürek,boynundaki urgan hüzünden
ve gülsün gözü
"Ben ölmekle bir derdim hüzün
Öyleyse ölmeden buruşmamalı yüzüm"
ölmek için daha erken
ve daha çok hüzün var yaşanacak
ki o zaman anlayacak seni
düşünecek ve üzülecek....
Sana bir hikaye lazım "otranto"
içinde ne kan olacak ne hüzün nede ayrılık
anlattıkça dinlenesi olsun ki sen hiç üzülme...!!!
Sarıyerden sevgiler...