İşte Böyle Can (2)Ah kalbimin kırık yanı Dertli sevdası Aşka düşünde parçalanan dizlerinin acısı Vurulduğu kurşun değil de Toz toprak olmuş Kavruldukça esmerleşen ellerinin Yalnızlık yası Oysa adım Elif benim Ak değil kalem tutan ellerim İşte böyle be can diye son bulmaya başlayan şiirim bir yanı Öykündükçe onu sabaha sarmalı Yorgun argın ve dargın düştükçe Düş içinden çıkıp serin sulardan yani oraya Karamsarlığı atmalı Yine boğulan yüreğim Zamanımda sancılı akrep gibi kalan Acının dibine dert soktukça Parçalanan benim Kaybolan sadeliğim Dedim ya cümbüş gibiyim Al’dan çıkıp karaya bürünen Karayı sevmeyip denizde üşüyen Sarılacak yılan gibi gelirken İstanbul içimde deliren Deli gömleği giydirilip Ebediyen tedaviye mahkûm görülen Ah şimdi de bir hüzün gelip içimde şaha kalkan Durduğu yere yakışmayan Sevdim dedikçe aşkı içimden sökülüp atılan Sevilmeyen benim işte Neden sorup duruyorum doğan güneşe Olmaz bundan böyle Bende yandıkça döner küle Külümden doğarım güne e... |
Bir elif gibi yalnızım...
ne esrem var ne ötrem...
ne beni durduran bir cezmim,
ne bana ben katan bir şeddem var...
ne elimi tutan bir harf,
ne anlam katan bir harekem...
kalakaldım sayfalar ortasında...
bir okuyan bekledim, bir hıfz eden belki...
gölgesini istedim bir dostun, med gibi...
sızım elif sızısı.....
****TEBRİKLERİM VE SAYGILARIMLA ŞAİR****