Çocuk Gülüşlü Yaram Kanıyor İşteSis çöker şehrin dar sokaklarına yorgun zemheri düşer cemrelerle yeryüzüne vakitsiz doğar güneş uyandırır uyuyan göğsün alacasını namert duygular kin kusar soldurur tüm gamzeli gülüşleri neresinden bakarsan bak ihanet kokar her yanımız ahraz yarınlara susma anı perişanım ilmek ilmek düğümlendi saniyeler boğazıma bilirim baharda ilk erik ağaçları erguvanlarla çiçek açar eylül bakan gözler nisan kokan nefesler kararırken gün zamansız esen kahpe yelle döker çiçeklerini toprağın soğuk tenine yeşeren ağaçlar kökünden sökülür mü deme sökülür işte tanıdık yüzler tanıdık simalar tırnaklarla nakış nakış işlenir siyah beyaz ayaz tuvale yokluğu anlatır bakılan resimler yokluğu anlatır yanaklardan süzülen yaşlar inan ki bir daha dönmeyecekler bizleri terk edip gidenler çocuk gülüşlü yaralarım kanıyor işte güneş doğarken kar yağıyor umutlarıma hoyrat rüzgâr esiyor kendi başına susma gecenin en karanlık en tenha yerinde akrep akıtıyor zehrini sevinçlere alışkın yüreğime başı boş bendini arayan yorgun su gibiyim nereye dökülürüm bu saten sonra göçebe ovaların yetim şarkıların esiri olmuşum teli kopuk gitarın tınısı oyalıyor belki biraz yaşama hani kırkikindi yağmurları bereket getirecekti hani eylül dökülen yaprakları avuçlarımızda birleştirecekti olmadı günahsız dakikalarımızın düş tarlalarında uçan kelebekler yarınlarımıza günlükmüş olmadı olamadı bir tanem karanlık çökerken sokaklara bak sessizce terk ettiler yine susma |
Her zamanki gibi yine çok duygulu bir şiir okuttunuz...
İlk emir OKU ile başlar…
......................................... Saygı ve selamlar..