AğıtNe zaman omurgama bir acı körüklense Anlarım ağıtlarda gözyaşlarım dağlanır Ne zaman kadınlar saçından sürüklense Korlanmış kandillerde acılarım yağlanır Sonra hürriyet denen elbiseyi yırtarım İnsanlık onurunu diyetlerde tartarım Mimlenmiş kapıların ardında kalan ağıt Zindan olur geceler umut başka baharda Bir anne çığlığının ardından solan ağıt Acı yüklü trenler dolanır son kahırda Sevmelerin dansını sürükler yabaniler Cennet kapılarını didikler zebaniler Ne zaman barışa bir evlek buğday olsak Kırılır elimizde aşk odunun güğümü Ne zaman allı güllü ellere düğüm olsak Yarılır tende özgür diyenlerin düğümü Beraber çoraklarız tarlaların düzünü Arılar balla süsler çiçeklerin özünü Bir kayanın başına bir mezarın taşına Ağıtlar farklı değil yitip giden aynı can Turnaların kaşına karanfilin yaşına Bayrak aynı dil aynı yitirilen aynı kan Yeter ömür tükendi kalbim ketum dil firaz Bu insanlık ağıtı artık sende duy biraz Resim:Nuri Can |