Tırtar / Çıkış - Aşağı Tırtaragam, goya aklı sıra başdan aya(ğ)a bi ğözel gayarladı beni, o zamannar bakgal ya? Gul Osman’a bazardan ısmarıç etmiş bi laylom sıkma, bi gadife pontur o da za(ğ)ar satlıkcıya “-işde huncucuk, bacak gadak bi şiy” demiş belki de Gul Osman da bizim Halil’e deye aldı ya da belki Halil’e ısmarlandıydı da İsdambola gediyon deye işde dutdular da keydirividiler bana valla orasını bilmeyon gari hu takike etibarıyna(n) da ne desem yalan olu(r) hinci.. ponturun paçası nerdeyse dizlerimde eskinkinnerin ettiği gibi yun çorabın içine guysam da çorap ipini dolasam olcak yani zorunan iliğini ilikledik belim gara ğarınca beli ğibi ğaldı şerefsizin.. .. ömürde bi yeni asbap sa(hi)bısı olmuşuyun laylom sıkmanın yakasını zor-şer ilikleyinçe de soluk bile alamayon, mezbur başımı höyle (y)okara gasıyon bireş de ondan, dimdik çıta ğibi duruşum.. .. emme elin adamı ne bilsin işin bu cihetini zati unutmuşuyun önümü iliklemeyi dükkanım oldu-bitti açık zati.. müleveslik belki.. senin annaca(ğı)n o ğüne gadak ağama yenisi alınmadıkça yeni urbamız olmamış ömürde ik-diba bi yesyeni bi sıkma pontur sabısı olduk derkene okardan aşşa, yeni keydik deye yok paçası gısaydı yakası darıdı beli ince şika(ye)t file nerden aklıma gelsin yeniyi bilmeyon ki şikat edeyin alca(ğı)m cevap belli açılır, seneye de keyersin.. Felek Sülemenin üsdü benden beter tamamen esgi-püskü valla iresmen dökük anası ponturunun arkasını yorgan ipliğiynen teğellemiş paçası sökük pabbası demişsin haralda bobasının bir-kaş numara böyük ayoğlaycı! tohma !, “eşşemin annı sakar kendi la(ğa)bını bana dakar” aklı sıra beni tangazaya alıyo; üsdünde yok başında yok haline bakmayo fira bana gülüyo “esgi keyer yok gibi yeni keyer bok gibi” ne demeğise; güleyin de boşa getmesin işde zati benim yeni urbaların güçcük geldiğini görünçe barabar agam• “-dila(ğı)na yana(yım)n len Memet çıta ğibi ütülü pantulu da geyince fe(h)metdim ki sen bu sene bayaa atıkmışsın boyun irekmiş gari öğsüzlükden yırtmışın o bi seneye galmaz beni dutarsın” dedi valla bi keyiflendim guru(r)llandım ki’.. sorma neyeyse, adam olduk öyle ya bütün ahali toplaşmış, bazar gamyonunun geri döncee yere agam; “-ülen aklımıza ğelse de Gul Osmana sana bi de acarından pabba ısmarlayaydık cedid yenisinden hemi de beg eyi olu(r)dun emme, neyse onu da İsdabol’dan alısın” dedi .. “-pabbanın çıkdığı yerden eee anasına satayın para ğazanacan gari” papbanın çıkdığı yer İsdambul.. paranın basıldığı yer, yani kaymenin anavetanı Türküye’nin candamarı paranın gazanıldığı yer sen de gazancan gari.. bi de pavlikatör filen oluyon mu dah de imanıımm ordan biri “Mısırın Nili neyise Türkiye’nin İsdambolu da o” dedi ne demeğ ise; amaan bana ne! dedem “-buradağı gızları beğenmen gari dik topuklu, dodakları boyalı bi ğarı alısın o da buraları beğenmez, “ayhh” der” .. “asvalt yok deye gelmez, seni de salmaz” gelse de taksiden enmez “eyi bi taksi al.. bi de şöfer dut” “sür olum Okarı Tırtar’a” “-Memet..! köye bi gel kii gören seni..” da’ nere para ğazanıyon len valla adam kırtıklı ğuruş gösdermedi de neyise halal hoş olsun geldi-ğeşdi de! ona ğelcez; ben esas duruşa ğeçip “-Yukarı Tırtar’lıyım abi” deyinşe adam “-Aşağı Tırtarlı olsaydın bili(r)dim” dedi “-Aşağı Tırtarlı kimleri bilisin” deyinçe de adam “-sen!” dedi, ben başladım saymaya “-Mulla Hasannarın Kemal, Mevlüt, Memiş Sülünün Murat Şafiyimiş hani Memonun Tahire ganat dakmış da “-salla Tahir salla” demiş, haydi yavrum pardıdan aşşa arkasından itiymiş ya o da bereket versin tersliğe çakılmış, nayeti uşmuş ya! gerçi siz de bilisinizdir onnarın evleri hep yerdenevdir bizim köyde yerden ev yok, emme çoğ eveli bizim köydekinner de yerden evimiş” “-kimlerin evi yerden ev?” “-öyle bilmen de İbilinin Yaşar, Kerem Ali, Gök Musdafa, Ülfet , Kaz Ahmet, Dereli Somuncu, Dırıcı, Imak, İbik, Mıdık , Osduk, Üsüğün Memiş Candırmanın Hasan, Goca Gulak, Goca Memet, Güçcük Ali Güçcük Ali saman atkısı düzerimiş Dingin , Kireç Şakiri, Cimelek Şakiri, Alıcanın Mamıt, Gara Sülemen, Leyleğin Halil, Eyvaz, Durgadının Hasan Ali, Memonun Nuri, Ferudun, Sırlı, Oli Mamıt, Hacı Köse’nin Cemil, Berber Köse Durmuş, Alagöz, Torin, Bozayak Gara Ğulak, Gara Kamil, Gara Bıçak Dırdır Mustan, Kara Mutsan, Kör Mustan Kerimin Amat, Derelinin Amat, Deli Amat, Deli Osman Gadiro(ğ)lu, Gartdik, Yanıç Osman Çomağaşanın Oluk Osman, Musaçavışların (Cöb(e)) Osman bizim köyde de osmannara cöbe deller emme ne manaya geli ben bilmen ne demek cöbe efendime söleyen Dekelik, Güpbük, Gebiz Garısı, Dare Zıddık, Zübüd, Miyeser, Zale ” “-afferim delikanlı sen Aşağı Tırtarı benden iyi biliyorsun vallahi” “-bilirin tabi, mesela……… sen İriciği biliyondur de(ğil) mi” “-bilmemiyin hiş iri yarı bi adam, çok iri” “-orasını ben bilmeyon da esgiden beri salak salak gonuşuyomuş” “-ne deyomuş” “-ne bileyin valla işdecik” “-dur amma, İricik ölmüşdür belki” “-valla bilmeyon, orasını Allah bili öldüyse Allah Irahmet eylesin sağısa gulağı çinlesin” “-amin de, ne deyomuş” “-o gayıpdan habar veriyomuş” “-mesela” dedi adam “-mesela efendime söyleyen “gün gelceğmiş iki köyün arası gapancağ”mış “iki köyü bi mıhtar idare edeceğ”miş yok efendim neyimiş de “Angaradan ezen okunacağmış” ” “-eee” “-bizim orda namaz gılıncağmış hiç olcak şey mi yaa” “-neye olmasın” dedi adam “-peki aldım gabil etdim “köye teyyare inceğ”miş “her evin öğünde tomofil durcağ”mış çoluk-çocuk bile sışmaya tomofilinen getceğmiş” “-Allah Allah” “-“Demirel yüzüne bakalak gonuşçağ”mış “isdemessen ağzını gapatcağ”mışsın, “isdersen de Musdafa Geceyatmaz’a gece zabbah deyene gadak türkü çağırtcağ”mışın” “-eee” “-gün gelceğmiş, “yanına varmaya cesaret edemeyceğin, alüyülala adama para vermeden şebeklik yapdırcağ”mışsın daha neler-neler güler misin-ağlar mısın, “-e ee.. başga” “-“Goca dağa çıkmağuçu merdimen dayacağmış, en depesine ayna goycağ”mış, da! “zabah erken olcağ”mış, “ordan urgan gerceğmiş sağa-sola köyün üsdüne bi! çadır gerceğ”miş “yaz boyu kölge”, yau o ğadar çul nerde, değil mi? ….. “gışları etirafını gapadacağ”mış “gocca köyü bi zobaynan ısıdacağ”mış, “ahırlardan bi boru uzadıyoru ovada herkeş zebze etişdiriyo, harımlardan firenk-bosdan gış boyu” daha neler öğüdürümüş duysan bi! öğüne gelene “-hı” deyvi ağşama gadar anladıvısın valla gülmekden yerlere yatarsın “-demeğ o ğadar ileri görüşlüymüş” “-mesela bi de şey… mesela…… “adam tarlada çift sürüp duruyokana asgerlik yapan oluyna gonuşcağ”mış” “-nası olcağmış bu iş” “-len olcağından mı işde ya aklına eseni gonuşuyomuş” ………….. “-zati bizim köyde biri mehesiz Hacallar ğibi gonuşmaya durdu muydu “-dinnen gari bizim İriciği” deye onun uçu deniyoru “-Hacallar nası gonuşuyor da” “-işde e ne bileyin valla aslısız-asaletsiz goğlaşma değil de ıııııı ……………………….” “-kimleri tanıyon başga” “-bi de o köyden gaymakam mar emme ğetmiş taa şe(hi)rden evlenmiş köyden bi ğız gurtarsa olmamıydı” “-doğru amma köylü ğızı kaymakam karılığı yapamazsa” “-neden yapamasın, mesela bizim köyde kızlar hemi çok fızlı halı dokurlar hemi ekmek-aş ederler hemi de geçi-goyun sağarlar” “-kaymakam karısına halı mı dokudacak koyun mu sağdıracak” “-dokutma mı gaymakam yoğurt peynir yeme(z) mi” …………. “-ee ne yeyip ne işcekler” ………….. “-eli boş neytcekler” ……......... “-halı dokuycak gızı olmayannar hep fakirler ya bak söz temsili agam da hep o(ğ)lan var el gayfaya, o tarlaya” ………… “-evinde halı dokunmayannar gaveye bile gedemezler neyye gavede çay parayna sanısın aynı mitli şe(hi)r” …………….. “-söz temsili Mercenin Osman tarlaları neyinen alıyo ondan sonura Mırı Şaban oğlanı neyinen okuduyo” “-demek Osman Ağa epey tarla aldı ha” “-alma mı len ha boba ha Garşıbağda, Yazılıda, Mezerdüzde, Gocaduzlada almadık tarla gomadı valla kim saltık etse elgo(yu)yo(r) hemide peş para boba!..” “-demek Şaban ağa oğlanı okutu öyle mi” “-yau biliyon zati ebi-cetti olmuşu bi oğlan onu da okutdu mamir etdi köydeki tarlaları n’olcak hinci Garşıbağ’a baktı(ğı)nda, Killikgediğine aşıvıdığın yerdeki en köşe tarla Şaban Emmigilin sanısın men edilmiş gibi o tarlalar n’olcak hinci iki ğün sonura onnara kim bakcak de(ğil) mi” “-demek kızı olmayanlar fakir ha” “-helbet, bi evde gız yoğusa o evde huzur, bereket, dirlik arama emme oğlan; gayfa parası demek, asgere getcek para okumaya getcek para evlendirmeye gak “başlık parası” ona keza düğün demek para hep masıraf, cep hastalığı bi de dirlik olmadı mı ayırmaya gaksan ev hani neyinen meşgil olacak değil mi bi de arayerin goğu-gıybeti işin yoğusa dert annat.. halbuku gız öylemi.. gız gısmı halı dokur, ekmeğ eder, aş bişiri(r) süt sağar çocuğ avıdır.. her şey eder.. bi evde gız evlat yoğusa o ev yandı demekdir.. ne dirlik galır ne huzur.. ne ekmeğ aş” … “-haa.. gerçi Canab-ı Allah yaratdığı gulun ırızgını veri(r) dünnede aş mezeri yok helbet o başga bi me(v)zu .. hani de(yeceksin)cen ortakçılığ etse ortakçılığınan filen garın doyar mı amca gış altay mal besle nadası, yeygisi samanı ona keza get valla başa çıkılcaklayın deği(l) tohumu, ilacı, otu yolması, sapı-harmanı denesi-samanı zıfır-zıfır elde var zıfır hesap etsen yeyemen ee.. anam anam gadın anam” “-evet, zor gerçekten, kimler ortakçı mesela” dedi adam saydım inneden ipliğe “-Avilden, Hebiboğlu Hacı Mamıdın Osman Goca Durmuş, Sakızlının Iramazan” ha bire sayıyon gari anasını satayın yalan-yannış daha kimler kimler adamcağ(ız)ında işi yoğumuş kiyne verip-alıp beni eşeleyo, tastikleyo” adam sanki onnarı tanıyomuş ğibi mayıl-mayıl dinneyo ben de bulmuşuyun gonuşcak birini meseleme başga işin aslı birez de gorkudan sırf, maksat -adam burağıp getmesin- pırtıları çaldırmayan annadıyon da annadıyon gari kırk yıllık asger arkadaşı epabız sanki koyu bi m(uh)abbed dutdurmuşuyun ki deme ğetsin DİPNOT gayarlamak / kayarlamak: yenilemek, elden geçirmek, eskiyi kullanılır hale getirmek, ayarlamak kayarlamak: küfretmek bacak gadak / bacak kadar : ufak tefek çocuk üst / üst-baş: giysi, giyecek, esvap, urba teğel: eğreti tutturmak, seyrek dikiş tohma: yaramaz, serseri, soytarı, fırlama, edepsiz, piç, belki kastedilen katır yani ana babası gibi olmayan, daha çok asil ailelelerden gelen asil olmayanlar için kullanılıyor olmalı. Sapkın, • “agam” diye kasdettiği aslında babasıdır, köyde sadece Gozirlerin evinde Goziroğlu Ramazanın çocukları babalarına aga derlerdi, herhalde halalarıyla yakın yaşta olmalarından, ondan görerek aga demeye alışmış olmalılar. atıkmak: boy atmış, boylanmış öksüzlükten yırtmak: anasız da kalsa kendi başıyın çaresine bakabilir, kendi ayakları üzerinde dikilebilir, kendi kendisine yeter yerdenev: tol, tek kat, baraka ülfet: yarenlik, kastedilen kişi Rifat Kılıç mıdık: gıdak, gaga, burun, ibik, galak(takke siperliği) dingin: aşırı yorgun, adeta ölgün, kımıldayacak kadar da olsa takatsiz yanıç: yengeç, yangıç, yengecin yan yürümesinden esinlenilerek yanıç/yangıç denilmiş olmalı düriye, zübeyde, müesser, zeliha/züleyha gayıp/gaip: bilinmeyen, henüz olmayan goğ /kov / koğ :dedikodu, çekiştrime, başkası hakkında onu incitecek şeylerin konuşulması |
Kalemine yüreğine sağlık
_____________________________________Selamlar