Tırtar / İlkaşk - Köy ÖğretmenimYAZARIN NOTU; Kara Mehmet; yaşadığı açmazdan "okumak" adına çıkarılmış aynı ovadaki köyün bağlı olduğu bucak Kumdanlı kasabasındaki yeni açılan ortaokula kaydedilmek üzere 4 yıl önceki ilkokul öğretmenine emanet edilmiş ve köydeki ortamı terk etmiştir. artık hiç bir şey eskisi gibi değildir/olmayacaktır... “-anam ırazı gelmedi yurda verilmeme “-Zedefçe bile Yaşar’ı yurda vermedi “bi o(ğ)lumu okudamayacan mı deye” ” ben gedemezsem o ğeli ha Gundannı hura iki adımlık yer ha nolcak canın isdediğinde ğet-gel minasibi haftadan haftaya ya bazardan bazara Yalavac kamyonunu bekleyesiye zabala hurdan eşşenen varıvırın süpürün, yurun-yaykarın dedikleyin gucukların bi ğözel ne de olsa erkeg gısmısı o(ğ)lan çoc(uğ)u edemez bişirip-daşırımaz, köyün Gundallı ö(ğ)retmeni hinci Gundallıda ortokula da giriyomuş” Bayram Ö(ğ)retmen; anama “-şurayı boşaldalım hemi ğözümüzün öğünde dursun hemi de bizim çocuklara da abey olsun kendi çocuklarımızdan ayırmayız seni evel Allah yörüklerden gaylangaş adam çıkmaz sende bizim bi(r) evladımız sayılı(r)sın” dedi garısı Huriye yenge de “-anayın da, ıramatlık bobayın da çoğ eyinniğini ğördük çok Allah gani-gani rahmet eylesin” deyelek dova etdi Bayram Öretmen; “-göreyin seni, gösdert kendini ilkokuldağı ğibi çalışgannığınan dıkkatınan becerisin efendiliğinen üsdesinden gelecen gece demecen, gündüz demecen sınıfdakınnar benden çok güçcük onnar biliyo ben örenemedim demecen elinden gelen gayreti deği, deha fazlasını gösdertecen evelallah.. başaracaksın .. varsın bir-kaş sene geşmiş olsun varsın okul başlayalı bir-kaş hafta geşmiş olsun azmininen onnarı yakalarsın öğnnerine bile geçersin evel Allah ben de yardımcı olurun her günkü dersini mutlaka mutlak tekralla hocalarıyın verce(ği) ödevlerini yap muhakkak mutlaka-mutlak kefilin benin! seni yarın orta mekdebe kaydedelim en başından itibaren devam etmişsin gibi emme hu andan etibaren devamsızlık yok ite-köpeğe dakılıp berduşluk öğretmannerine garşı bir saygısızlık cığara-gayfa ı-ıhh, adına serseri dedirmeycen beni ma(h)çıp etmeycen sınıfıyın abeysi olacan herkeşden böyüksün zaten boş geçen derslerde ta(h)taya sen çıkacan seni getirelim mümessilliğe de sen dururkana başkasını mümessil edersek olmaz ” …….. “-sınıfa girdi en başa beni yazdı “isdeyenner” dedi bir üş beş derkene yarısı oy verdi ikinci sıradakına daha fazla vermediler mi itiraz etdi “sen oyunu kullandın birine oy veren ötekinnere vermeycek” ikinciye oy dört çıkdı ötekinnere de bölük pörçük öyleynen sınıf mümessili oldum o zamana ğadar mümessilliğin ne olduğunu bile bilmeyodum öteki çocuklardan böyüğün deye çalışgan olduğum uçu da hemi de efendiyin ya disiplin kuruluna da beni yazdılar” “-Gundallı da adım “Goca Çocuğa” çıkdı Goca Çocuk aşşa Goca Çocuk yokarı on yaşındakı çocuklar bile çığara içiyollar emme öğretmenlerden olduğu ğadar benden de çekiniyollar bazen arkadaşlar gelir barabar ders çalışırdık Kayasekiden kendi elleriminen topladığım kekik kaynayo olurdu zobada çam sakızı çoban armağanı deller onnara da dolduru(r)dum birer gupa ben onnara ğetdiysem gazara hep birlikde “buyur buradan yak” -garip öldüren - cığara yakmasam ayıp olurdu yakarsam ne olacak? arkadaşların odalarının kapı arkası saplanmış bıçak yarası, eşiklik kül tablası ğibi izmarit dolu c(ığ)arasız galınca elbirlik hücum ederlerdi kapı arkasına fırlatılmış izmaritlere izmarit harmanı gardaşca sehim edilirdi defterin ortasından bi sayfa söküp yengatdan cığara imalatı yahay hünerliydiler valla adalet başga bişiy.. gardaşlar arasında o hukuk o yardımlaşma o yek diğerini gözetmeyi göremezsin valla hinciki ğibi cığaralar da moturlu file değil üsdüne üsdelik.. taha da cığarasız galdılarmıydı gözleri dönerdi.. en uzakdakı tanışlar bile ziyaret edilir.. mümkün olan evlerin işlerine yardım bakgaldan verese her yol! möbah gafalarının çalışmadığı şey yoğudu zehir gibiydiler.. benden güçcük çocukların bile favili varıdı ben de ilk o sene cilet dutdum yüzüme o sene gocuk alındı üsdüme tek-tük buradan yak derken işdim cığarayı o sene ö(ğ)rendim atmışaltıyı “as”ın en böyük olmadığını goz dokuzlunun yatan kağıtla değişdirildiğini yirmi-kırk söylemeyi ik-diba o sene ombeş tatili Güçcük Boladın annacında ğeçirdim hankı eve ğedersen ğet illa isgambil kaadı concolozları hatta bazı kağıtlar gopye galeminen başka bi kaadın yerini almış desteler birkaç çeşitden garılmış bir-kaç gaveden bir-kaç defada aparılmış onnar bilirdi yerden çekilecek kağıdı benim gafa gatliken basmazdı ol-gör aklımda dutamazdım çayına oynayoz ya kim yenilise yenilsin ben gatardım.. bi bardak gırsalar ceremesi gene benim olacak ne olsa ebi-cetdi okulunan-dersinen en ufak bi alakası olmayan çocuklar çıkan-çıkmayan kağıtlar karşıdakinin aldığı sayılar hatta ötekinnerin elinde hangi kağıt var kendinin aldığı sayılar her şeyi biliyorlar Bolad Emmi ğibi nereden ben? ne bileyin, nerden bileyin benden başka herkeş biliyodu hankı kaat çıkdı, kaç sayı alınça kaç gedildiğini emme; dediklerine ğöre öğretmenner bi bana öğredebilmişler santırancı Adanalı Musdafa hoca zaman zaman çağırırdı evinde santıranç oynardık.. zati ötekinnere aldırış file etmezlerdi onnar selam verseler de görmezden gelirlerdi kar yağınca Mustafa Hoca evinin anahtarını verir evine yollardı zobayı yakmam için; öteki ö(ğ)retmennerinen gayfaya geder oyun oynarlardı ötekinner evli olduğu uçun bi o yalınız galırdı bir şeyler alır gelirdi beni bırakmazdı yalınız yenmeyo diye zorunan harşlık gatardı cebime bişiy almaya yollar üsdünü almazdı bazardan bana da bişiyler alırdı kendine ne alırsa ayakkabı, çorap, çamaşır, beraber yemek yapardık ben ona dolaz götürdüm bek severdi bizim köyün şeylerini; .. o kitap okurdu yattığı yerden kitaplarından okumamı salık verdiklerini geceyi gündüze katar bitirirdim benim annadığımdan farklı şeyler annadırdı üşüdüğümde ona giderdim kömür atardık zobaya zabbaha gadak ıpıl ıpıl yanar dururdu bazı bazı öteki ö(ğ)retmenner de gelirdi hepsiynen bi hukukumuz oluşdu severlerdi.. o sene sınıf adına bilgi yarışmasına katıldım her soruyu tek başıma cevapladım zati koşuda benim üsdüme yoğudu futbolda takımın golcusu valeybolda kütör trampet dakımının önünde majör ondokuz mayıs hareketlerinin provası benim işim kızlar arasındakı husumetin asıl sebebiydim ne mekduplar, ne mekduplar emme ben onnarın abisiydim bilgi yarışmasında koşarkana, beni alkışlasınlar dertleri olduğunda bana anlatsınlar bana yetiyodu.. Bayram Öretmenin gızının da arkadaşı olduklarından gızlar.. benim gibi sonradan okula başlamış olanlar sınıfta kalmış olannar, üst sınıflar baskına gelen ö(ğ)retmenler de evimde misafir oluyorlar muhabbet demişsin gani! ben golay golay kimsenin evini bilmen emme benim evde misafir (ç)kakılı biğün bile muhabbet eğsik olmaz kızların kimi yemek yapar kimi ortalığı düzenner saksının, süsün haddi hesabı yok çenizinden perde, bardak, tabak getirenner de oldu zati kekik gaynar duru(r) eline gırıntı, yeyim-yeycek alan gece-ğündüz demez, bende(dir) zarhoş gelen ayrı dert onnarın vahtı sahatı yoğudu kimi bobasıynan daklaşmışdır kimi sevgilisiynen.. birbirinden ayrılan o(ğ)lan bi yanda gız öte yanda tam püsgüllü bela hışgırık, gözyaşı gavga “dur” ha, “çüş” ha al birini vur ötekine uğraş işin gücün yoğusa bi arkadaşınan arasını bulduğum gız işin aslı beni seviyo(muş) gözleri yerde emme oldukça gızgın “-sen eşşeksin, sen goca bi aptalsın” ………….. deye söylendi “-Allah senin canını alsın” dedi.. deyzesinin gızı da “yemeyenin malını yerler senin adını da enayi gorlar” dedi. “tehhh!” dedim dizimi döğdüm emme ne fayda varsın olsun amma ……….. onnar bilmiyordu ki Özlem’i ……!!! Özleme hâlâ hasiret getdiğimi, gece ğündüz sayıkladığımı.. defterimin, kitabımın her sayfasına adını süslediğimi evimin duvarlarına selin miline, elimin içine gayanın depesine Özlem yazdığımı, onnar nerden bilecek aahh Özlem aah! hayatımı mahvedecen annaşıldı benim ömrüm de işde böyle gelip-geçecek; bundan keyri .. kimsenin ganına girmeden kimsenin ahını almadan genşliğimin hayrını görmeden; … bu cihetde günah işlemeden geden Cennet’de huri gızlarıynan evlenceğmiş Hemi de bilmen kaş dene; bilmen essah bilmen deği(l) evet Özlem mar emme ne eli elime değdi, ne gözü gözüme ne buradakınnar gibi nekdipleşdim ne çerez, ne ayna, ne darak, ne buluşma, ne görüşme, ne elcikleme, ne sarmaşma, ne başga bişiy ne de bambaşga bişiy DİPNOT Gundannı : Gundanlı, Gundallı, Kumdanlı, Kumhamlı, Hoyran mümessil : temsilci demek ise de bu gün sınıf başkanı demektir. garip öldüren/köpek öldüren de denilir: dönemin en ucuz sigarası, tütün/ üçüncü motorlu: filtreli sigara iskambil destesindeki fazla kağıtlar, şeytan ebi-cetdi. Oluğu-olacağı kadar, bütünü Not: üst lekeye yakın en sondaki tek pencereli ev doğup büyüdüğüm evdir. |
gece ğündüz sayıkladığımı..
defterimin, kitabımın her sayfasına adını süslediğimi
evimin duvarlarına
selin miline, elimin içine
gayanın depesine
Özlem yazdığımı,
onnar nerden bilecek
//YAZARIN NOTU;
Kara Mehmet; yaşadığı açmazdan "okumak" adına çıkarılmış
aynı ovadaki köyün bağlı olduğu bucak Kumdanlı kasabasındaki
yeni açılan ortaokula kaydedilmek üzere 4 yıl önceki ilkokul
öğretmenine emanet edilmiş ve köydeki ortamı terk etmiştir.
artık hiç bir şey eskisi gibi değildir/olmayacaktır...//
Bayram ve Mustafa öğretmenlerinin de desteğini
alarak,kara Mehmet ortakul'da;başarılı,bilgili ve güçlü bir
öğrenci olmuş.//Bir kelime kararını,bir duygu hayatını,bir
insan seni değiştirebilir.KONFÜÇYÜS//Özlem'e olan aşkı için
vuslata kavuşmanın yolunun her şeyden önce başarmaktan
ve istemekten geçtiği gerçeğini anlamıştır.Her şey Özlem için
gerisi vesairedir,platonik aşkın düğüm noktası bu bölüm sanki.
Yine yöresel şivenin verdiği hoş anlatımlı dizelerinize ve
verdiğiniz emeğe tebriklerimle.Hep şiirlerle kalın efendim.
Saygıyla.