Ne güzel tevafuk.

Sayfanizdaki muhtesem dizeleri okuyup yorum yazdigim dakikada siz de misafirim olmussunuz.

Mâlum, gün KADINLAR GÜNÜ imis.

Görmezden geleyim dedim ama ne mümkün.

Kutlamasak da ilgisiz kalamiyoruz...Kalamadik.

Oysa, sizin de dizelerinizde mükemmel bir üslup ve siirsel sekilde izah ettiginiz gibi, olmasi gereken ile gercekler birbirine tezat.

Riyâkârligin daniskasi!

Kücücük bedenlerin sahile vurdugu, o her firsatta insanlik dersi vermeye kalkan BATI'nin, ürettigi silahlarin saldirisindan kacan insanlara telörgüler, barikatlar kurdugu, insanlarin vahsilesip kudurdugu günümüzde degil bir gün, hergün KADINLAR GÜNÜ olsa ne yazar!

Eksik olan sevgi!
Eksik olan insanlik!
Vefâ, sadâkat, tebessüm
Eksik olan hosgörü v.s.

KIZGINIM, öfkeliyim bugün galiba biraz.

Söylenecek, yazilacak o kadar cok sey var ki.

Herkesin bildigi seyler. Bildigi ama uygulamadigi!

Güzel, yasanabilir bir dünya özlem ve dileklerimle selam ve SAYGILAR sunuyorum Elif kardesim.

Siir mi?

KADINLAR bu günü istedikleri gibi, istedikleri kadar kutlasin.

LEYLÂ'lar YASTA BUGÜN.

NOKTA.

IRAKLARI YAKIN, gönülleri bir ediyor, dostluklari pekistiriyorsa, bir de öbür âleme ugurladigimiz can'larin yâdina vesile olabiliyorsa baska ne beklenir ki kalemden.

Bu vesile ile Hülvani hocami yine RAHMET'le ANIYOR, mekâninin cennet olmasini diliyorum.

Bugün KADINLAR GÜNÜ imis!

KADINI Rabbinin emaneti bilen, bilmesi gereken bir topluluk, müslümanlar olarak kutlamalara deger vermenin, katilmanin anlamli olmadigini düsünüyorum. BATI'nin ihdas ettigi her kutlamaya katilma gayretinde üstümüze yok.

Sevginin, SAYGININ, VEFÂNIN, SADÂKATiN, ASK'IN olmadigi, güdük kaldigi bir dünyada neyi ne icin kutladigini bilmeyen insanlar olduk.

ACINACAK HALiMiZ VAR VESSELAM.

Bir hafta önce saat sabah bes sularinda Besiktas Barborosta, sessizligin hüküm sürdügü sahilde kaleme aldigim bir siirdi okudugunuz.

KADINLAR GÜNÜNDE LEYLÂ'LARA YAS tutturmak pek hos olmadi galiba :)

Hosgeldiniz, hosluk getirdiniz.

Tesekkür ederim Muharrem kardesim.

Hersey gönlünüzce olsun.

Selam ve sevgi ile gözlerinizden öpüyor Allah(c.c.) emanet ediyorum.

Üstadligi tescilli bir agabeyimizle tanismanin onuru ile face'de "arkadas"lik talebimi tarafiniza ilettim.

Teknolojiyle dostlugumuz bizim de ihtiyac kadar :)

Face'yi genellikle siirlerimi arsivlemek icin kullanir, pek girmem.

O sebepledir ki liste yekûnum 40'i asmaz.

Amac su gökkubbede hos bir sadâ birakmak ise, belli ki siz bunu basarmissiniz.

DARISI bizim basimiza.

Selam ve hürmetler Halil agabeyim.

Selamünaleyküm üstadım; öncelikle göstermiş olduğunuz güzel alakanızın şahsımı çok duygulandırdığını ve de mutlu ettiğinizi belirtmek istedim.Biraz izam etmiş olsanız da sitayişkar sözlerinizden memnun olmamak insan fıtratına ters...Ben uzatmadan, TRT deki bestemin ancak sözlerini size gönderebileceğim...nota ve cd si facebook sayfamda mevcut...siz teknolojiye benden daha yakınsınızdır sanırım, internet denen olguda sonradan görme olduğum için yanlışlar yapabiliyorum ne olur hoş görün...selam ve saygılarımı iletiyorum efendim.

ACILARI BANA SOR

Makamı: Hüzzam
Usulü: Düyek
Söz ve beste: Halil Şakir Taşçıoğlu.

Bir hicransın, bir hüsran, vuslat hiç yok mu sende?
Hayat, çok üzdün beni, kalmadı cân bu tende.
Sor bana ızdırâbı, a c ı l a r ı b a n a s o r!
Geç hayat, sen önden git, kalmadı tâkat bende...

Karahayıt-2008

Halil Şakir TAŞÇIOĞLU

HAYATI (1948 -)

Bir iç çekiş geldi ömre;
Neden bilmem çok üzgünüm...
Oysa düştü ya son cemre;
Bugün benim doğum günüm!

Yer, gök buhar doldu sanki;
Sarılmıştı toprağa nem...
"Bu gün" demişti inan ki,
Doğum günüm diye annem...
......

Dizeleriyle devam eden bir şiirinde belirtmeye çalıştığı gibi
O, 1948 Yılının cemreleri düşerken, mart ayının beşinde, Konya' nın Ereğli ilçesinde doğdu. İlk,orta ve lise öğrenimini Ereğli' de tamamladıktan sonra, 1971 yılında İ.D.M.M. Akademisinden İnşaat Mühendisi olarak mezun oldu. 1969-1971 Yılları arasında İstanbul İleri Türk Musikisi Konservatuvarında; ud, solfej ve nazariyat dersleri alan yazarımız, vatani görevini; 1973-1974 Yılları arasında NATO Enfrastrüktür Daire Başkanlığında kontrolör teğmen olarak ifa etti. Ereğli'de başladığı proje ve yap sat müteahhitliğine halen Antalya'da devam etmektedir.

Evli ve ikisi kız, üç çocuk babasıdır.

Lise yıllarında arkadaşlarının kendisine "kalem şakir" lakabını takmalarından bu yana kalemle kuyu kazmaya çalışan Halil Şakir Taşçıoğlu' nun basılmış ve basılmamış bir çok eseri bulunmaktadır. Bunlar sırasıyla; Bir Millet Uyuyor (Basılmamış, Roman) , Bizim Eller (2010 Yılı, senkron matbaacılık yayınları, Şiir) , Seni Sevmek İbadet, (Biyografik roman) Memleketim Ereğli (Basıma hazır, Şiir) kitapları yanı sıra:

TRT TSM Repertuvarında 21758 No.lu, makamı; hüzzam,
"Acıları Bana Sor" isimli beste ile beraber, hüzzam, hüseyni, uşşak ve segah makamlarında, söz ve müziği kendisine ait toplam dokuz bestesi bulunmaktadır.

Dolu dolu bir HAYAT.

Belli ki sizden ögrenecek cok seyimiz var.

Basarilariniz dâim olsun Halil hocam.

SAYGILAR...

Kaleminizin kalitesinden emin olsak da, ancak bu vesile ile TRT TSM arşivinde eseriniz oldugunu ögrenmis olduk.

Devletin bu kurumunda titizlige önem verildigini -tahmin- etmek zor olmasa gerek.

Tebrik ederim Halil hocam.

Sayet mümkünse bestesini dinlemek, degilse güftelerini okumak isterdim.

Siire gelince;

Birilerinin ihdas etmesi KADINLAR GÜNÜ'ne birsey kazandirmiyor maalesef. Gelismis ya da gelismemis tüm toplumlarda KADIN hak ettigi degeri alamiyor ne yazik ki. Sebep sadece egitim olsa, 35 senedir icinde bulundugum Alman toplumunda bunun bir yansimasini görürdüm. Konu insanlikla, karakterle alakalidir diye düsünüyorum.

Güclünün HAKLI, HAKLININ mazlum oldugu hele de bu günümüzde, KADINLAR GÜNÜ'nü kutlamak abesle istigal olsa gerek.

Hergün dövülen, tecavüze ugrayan, ezilen, horgörülen milyonlarca kadin var yeryüzünde.

Eksik olan sevgi. Bir adim ötesi ise ASK.

Mâziyi düsünerek ve okudugumuz destanlari dikkate alarak konuyu farkli acidan degerlendirmeye calistim.

Basarabildiysek ne mutlu.

Hosgeldiniz, onur verdiniz.

Tesekkür eder, herseyin gönlünüzce olmasini dilerim.

Selam ve hürmetler...