Tırtar / İlkaşk - Değişik
emme ben ne dayısından
ne dayısının ğızından başımı alıp da; bi türlü Özlemime bakamayorun ku tam cuvaplarını vereyin de Özleme bişiyler sorma mahanasıyınan bari bakayın, o da “cevaplarkan bana bakar” deyon ne mümkün bilader gerçi bi de ne sorcaz, “vatiz yorneym piliz”den başka aklıma bişiy gelmeyo hani Şeytan Aliynen dalga geçiyodu okuyan genşler de o da o(ğ)lum valla söğüyosanız ben de sizin vatizyorneyminizi de pilizinizi de ha” deyodu ya yahu aklıma bişiy gelmeyo ele geşmişini …......... gafası durdu! iresmen garıncalandı yauu “ha bi de fıransa mı böyük pıransa mı?” get len valla olmaz, adımın üsdünü cızıvırı da valla bit aha zıfır nokdasına gelemeyiz geder oğursak ala-gabak geçi ğibi bakagalırın valla oyusa günner geceler boyu neler neler narağ ediyodum hala hişbiri aklıma ğelmiş deği(l).” orta mekdepde gızların hatıra defterinde sordukları sorular varıdı o ğün aklıma hiş bişiy gelmeyo da hinci hatırladım mesela; “en sevdiğiniz irenk ne en sevdiğiniz isim ya o bana sorarsa.. gerçi benim en sevdiğim ismi bilmeyen yok da hinci anası var dayısı var dayısının gızı var yau nerden neşet ediyo bunnar” “oyusa bi o olsa bi de ben baş başa.. hepiciğini soracan o(ğ)lumuzun adı ne olsun gızımızın adı ne olsun.. hayallarkana hayallarkana.. o bana dönüp sen ne isdersin deyo aklıma; anacazımın “sen böyüksün; ilk olduğun uçu ıramatlığın adını sen go(ya)rsun mezburen” dediği gelse de; ben “sana benzesinner de adı ne olur olsun emme sen ne isdersen” deyon o ğün aklıma gelen sorular hep yalınızıkan sorulcak şeyler hayalladığımda o hiş gonuşmaya ne sorsam yüzüme bakıyo gözlerimin içine içine gülüyo..” “-yau acaba Özlemin saçlarını bi ta ğörebilcen mi gözlerinin irengi ne dudakları boyalı mı? anam “şe(hi)rli garının dudak boyasına dik topu(ğ)una yetemessin” deyo ya ne yetemecen Alla(hı)n aşgına istesin canımı vereyin ondan gıymatlı ne var hu yalan Dünnada canımı bin kere versem uğruna gene de bana az geli(r) valla emme Özlemin dudakları boyalımı, hakiki mi, boyalıysa boyası ne irenk dönüp bakmak mümkün mü hay senin dayını, dayının gızını töbe töbe bi de düşünüyon “-ne deyon o(ğ)lum len sen yarın bu adama “dayı” deycen öyle ya “gülü seven dikenine gatlanı(r)” biz de dayısına da, dayısının ğızına da gatlancaz gari çare yok.. ahh Özlem ahh emme.. bi dakga dur orda..dedim kendime valla Allah bili ya… bu adam bana kendi gızını gasmayı düşünüyo ğızının hallarına da bakarsan “yeme de yanında yat, orasbı! dünden ırazı” bi de dönüp kendime; “-len o(ğ)lum, dur bi leenn sen “kendi-kendine gelin güvey” oluyon “gübe girmeden turşu” oluyon “daha hol yok-yumurta yok” dedikleyin gapılarını çal bakalım bi ne deycekler kaş para başlıg isdecekler gara dünnada bi o be ben galsam garısızlıkdan ölürün de, ona dönüp bakarsam ne olayın, değil bi de üsdüne üsdelik başlıg ha! “kırtıklı guruş ” vermen valla kendi hesabıma, geşmez gavır parasıynan bi guruş verenin sülalesini … değil bedafa da vercekler geç dee üsdüne para verseler de on gönlüm olsa da.. onunu da Özlemden başgasına ayırman asla kat’a Özlem benim canım valla-billa asıl can alıcı noktası ne biliyonuz mu “Özlem n’olacak” abey öte tarafdan Özlemin kötü habarını almak var ğız ayda yıl da bi köyü zeyarete gelse bana enişde mi deycek? ?? ya ben enişdeye ne deycen düşüncesi bile nutgumu garışdırıyo feylimi bozuyo alt-üsdediyoru len bunnar nerden neşet ediyo ” neye sebep zeynimi garıncalattırıyo yauu bi yandan da bakınca bu adamın, bu ğüne gadar, ne halımızı, hatırımızı sormuşluğu var ne gapımızı çalmışlığı daha ötüyon yoldan geçiyokan anam çağırdıydı da gelmediydi “-bi hızmat var akraba sonura işallah” tabii o zaman gızı şe(hi)rde, halası gildeydi yani Özlemlerdeydi” “-len yonusa bu ..ına ğodumun döyüsü ha!? bizim gızı; bacımı kendi oğluna filen isdemeye gakmasın ele avradını? kelp olayın ırazı gelmen len keser köpe(ği)n öğüne atarın genede olmaz” .. “nası olu(r) len” deyon gafamca “ava geden avlanı(r)” ya emme dur bakalım bizim gız ne deyo bu hususda gönlü var mı acaba olur mu olur? her şey ıldırım fızıynan gelip-geçiyo aklımdan ulen o(ğ)lum bi dur emme tam da bu ğarada bizin gızın da hamaratlığı üstünde Özleme hoş görünmeğ uçu tabi canımm hemencik zufra hazırlamış gayıse ireçeli, badılcan turşusu süt-yoğurt, peynir, zeytin yağlı dolazda yumurta, çılbır afıyon , yemlik, guzugula(ğı) gursda örendiği ne gadak gonserve senin annacan Allah ne verdiyse “-len yonusa bizim gız da Özlemin dayısına guyruk sallayo olmasın ha” gatil olmak işden deği valla-talla emme Özlem uçu yapmışdır canım, ya bi de Özleminen değişik edelim derlerse derler mi derler valla anam da gakar dutar da “akrabam” deye “-ne garışman valla südümü halal etmen, ben söz verdim onnara sonura ne derin adamlara bu iş böyle olacak” derse der mi, der ya dedem? bana soramayosa anama “-yau gelin Kel Gara değiş-tokuş edelim” deyo bizim oğlanın ağzını ara bakalım bi ne deyo, ne go(yu)yo(r) öyle ya “çalıya bi daş at bakalım” demesi ilazım değil mi zahır o(ğ)lunu öyle taha ondördündeyken zengin gızı deye anamınan everivimiş ya o öyle olacak zannediyo ahhh Özlem ah! hadi beni geş, bizim gıza da mı sormaycak bunnar hinci isder misin sana ya bizim gızın göynü de onnardaysa! “gövde bulut, sen o yolları unut” bakalım gala gala o cığaracı, gumarcıya mı galdın a! bacım anam? goca köyde, bizikinnerin gubudukçu, “aferim delisi” olduğunu bilmeyen mi var dedem söz verdiyse kendisi alsın anam söz verdiyse kendisi varsın benim keyfimin –a(y)şa abılası mılar- bana sormadan gönlüm olup olmadığını bilmeden taha türkçesi Özlem durup-durukana benim başgasının goynuna girmeyceğimi bilmesi ilazım değil mi? bunnarın emme kime deyon boba dediğim dedik çaldığım düdük töbe estağfirullah dedem de, anam da ikisi de inadın önde gedeni kendimi bilip durun işde.. o taraf da öyle;.. bu taraf da iki ucum da boklu deynek sabır ver bak gör gari gözel Alla(hı)m ne gecem gece ne gündüzüm gündüz.. ne sevinecemi biliyon ne yanaca(ğı) mı bu zevda mı havaslık mı nası bişi böle ooof oooff canıma dünnama doyyon valla intar edesim geliyo ha! sen de olmasan neneyen hanı a(ğ)lamacanı bilsem can yoldaşım aşgım Özlem … DİPNOT fol: yumurtlaması için follukta tavuğun altına konulan yumurta başlık parası: oğlan tarafınca, kız tarafına verilen bedel kırtıklı kuruş: değeri en düşük para anlamında, kırtık / kirtik / kertik : tırtık, girinti, çıkıntı, gedik, neşet etmek: bir sebepten, bir kaynaktan ortaya çıkmak, var olmak anlamında öteki gün: geçen gün, bir-kaç gün önce afyon: haşhaşın ot hali değişik: değiştirme, değiş-tokuş, yerine, trampa |