yapma oğlum dedi ırazca kadın yapma elin delisiynen deli olma şeytana uyma bunun uçun heç üzerime gelme ana eğer ben de bunu sormassam o delibaşa yazıklar olsun bana
nasılmış bakalım çocuk dövmek dövsün be oğlum ölmedi ya delibaşın yaptıkları galsın yanına sen etme… ite bulaşacağına çalıyı dolaş zalim belasını elbet bulur bir gün
ana ne der elin uşağı amma demezler mi delibaş ibraamın oğlunu dövmüşte ibraam gık diyememiş ben nasıl varırım o zaman gayfaya
oğlunu dövdüm kızarsam babasını da döverim diyormuş üstelik yarın şeere gedip bir silah almadan başka yolu yok
ne dersin oğlan sen bir de başına vuguat mı çıkaracaksın o gadar çocuğu öksüz mü yapacaksın bu yaştan sonra
amma ana... anayı manayı bilmem ben otur oturduğun yerde el ne derse desin ele galırsan el adamı dağdan daşdan atar
ne ettiler görmedin mi yetim hasanı iki çılgının sözüne uyup başını belaya soktu zavallı şimdi nerde o akıl veren arkadaşları iyi günde insana akıl veren çok olur emme gel görelim, kötü günde selam veren az bulunur ben biliyom sana akıl verenler var gayfada seni dövüştürüp seyrine çıkmak isteyenler var
anasının bu nasihati sarı ibrahime tesir etmiş vazgeçmişti delibaşla cebelleşmekten vazgeçmişti amma elin oğlu rahat bırakmaz ki adamı komşuları musa çavuşun mektep kaçağı har etti fitnenin ateşini akşam üzeri
delibaş kahvenin yanından geçiyordu yanına yaklaştı senden de sıtkımı sıyırdım gayri neden… utanmıyon mu laf yemeğe ırazca karının ciyersizinden
bilmiyor zannediyon her halde olan biteni ben bir şey bilmiyom agadaş biliyon biliyon ya bilmemişlikten geliyon işte vallaa bilmiyom agadaş
bak, dinle beni ben biraz evvel çolak memedin orda oturuyordum gayfa epeyce galabalıktı ırazcanın oğlu sarı ibrahim oraya geldi muhtar osmanla bir köşeye çekilip yarım saat konuştu
gonuşur, gonuşur... kalkıp ta ayrılırken cahilliğin lüzumu yok dedi muhtar desin... Allah Allaah…
dur bakalım dinle bir beni lafın arkasını al bakalım sonra ben muhtara vardım muhtar dedim bak… delibaş benim arkadaşım doğru söyle sarıynan ne gonuşuyordunuz dedim
muhtar önce kem-küm etti sonra çıkardı ağzından baklayı neymiş bu bakla güya sen ırazca karının sınırını sürmüşsün onu da torunu görmüş neye sürüyon demiş sen de çocuğu ayaklarından tutup suya batırmışsın üstelik bir iyice de dövmüşsün
sarı ibrahim akşam kahveye gelmiş ağzını açmış gözünü yummuş ne demiş boş ver dediklerini Allahını seven ne demiş ben verdim cevabını ne demiş yahu ?
bilirsin ben onun - bunun sözünü taşımayı sevmem bilirim…bilirim güya seni vuracakmış, vurabilecekmiş gibi senin için bir de silah almış, sıkabilecekmiş gibi bu gayfaları ona haram edeceğim diyormuş
ben de görelim bakalım, dedim vuracağından mı yahu gonuşuyor işte gene de sen boş bulunma emi ne olur ne olmaz bakarsın bir kalleşlik yapar ölür müsün… öldürür müsün
tabi öldürürsün yahu işi buraya getirecek bir şey yapmadım ki ben sarı neden böyle gonuşur ki sabahleyin ben çocuğu topraklı tarlaya göndermiştim tıraktörle çocuk sınırdan biraz içeri girmiş Allah var biraz gızdım
ben köye dönerken ıraz garının torunu geldi bizimkiynen kapıştılar ben goştum, ikisini de azarladım gavga canınız istiyorsa makarnoza gedin dedim hepsi o gadar
demek ibraam bunun uçun bizi vuracaamış ha valla bilmem agadaş sen bilirsin benden bir dost olarak söylemesi bu adam bu işi yapacağa benziyor bundan korkuyorum
sarı ne yapabilir bana düşmanın garınca da olsa ayağını denk al derler ya ben sana her şeyi söylemiyorum eğer söylediklerinin üçte birini söylesem hiç şüphesiz aklını oynatırsın
delibaş mekteplinin tahrikiyle çılgına dönmüştü ondan ayrıldıktan sonra doğru evine gitti akşam olmuştu gavur-müslüman belirsiz hale gelmişti delibaş muhtarın evine vardı muhtarla evin arkasına çekilip baş başa konuştular delibaş duyduklarını bir bir anlattı muhtara muhtar şaşırmıştı
delibaş sözünü bitirmeden beline davranarak kara yılan gibi belçika marka bir tabanca çıkardı bak muhtar dedi ırazcanın oğlunda varsa bende de var heç kimsenin gözünün yaşına bakmam haa benim ocağımı söndürmek isteyenin söndürürüm ocağını
ilk defa böyle bir hitaba maruz kalmıştı muhtar çok fena sinirlenmişti daha çok aradaki söz taşıyan münafıklara kızıyordu kahvede sarı ibrahimle başka bir mesele için konuştuklarını duyduklarının tamamen asılsız olduğunu uzun uzun anlattı delibaşa delibaş epeyce sakinleşmişti
mektepli de vazifesine devam ediyordu delibaştan ayrılır ayrılmaz hemen sarı ibrahime geldi çok sevdiği komşusunu bir kenara çekerek başladı konuşmaya
bilirsin ben seni severim ibrahim senin için yapamayacağım hiç bir fedakarlık ta yok şimdi dinle beni bak delibaş arkandan dolaşarak her gün seni takip ediyor kendini koru ölüp gitme boşu boşuna
ne yaptım ben delibaşa hiiç, bir şey yaptığından mı... adamın gözünü kan bürümüş bir kere ölümünü arıyor akşam yakasına sarıldım bak delibaş dedim eğer benim komşumun kılına dokun karışmam sonra…ha
peki gelsin de görelim bakalım demek biz işin arkasını aramayınca korktu zannetti senin ondan korkmayacağını dağdaki çobanlar bile bilir ona aldırma yahu tedbirli olmak lazım tabi ki bir bakarsın gece baskına gelir sen uyurken her türlü kötülüğü yapabilir onun için boş yatma sakın
yatsıdan sonra ıraz kadının evine geldi muhtar anasından ibrahimi sordu ırazca da az önce musa çavuşun oğluyla evin arkasına doğru çıktıklarını biraz sonra geleceğini söyledi
ıraz karı muhtarın gelmesinden meraklanmıştı bir kaç dakikalık sessizlikten sonra muhtaaar… dedi ne dersin ıraz ana gurban olurum boyuna postuna bir akıl versen ya bana
hayrola, bir şey mi var başında şurada bir ocağın bir umudu bir oğlum var onu da çok görüyollar davşana gaç, tazıya dut demeden ne annıyorlar bundan
bir şey mi diyen oldu yoksa ikindinneyin delibaşın avradı geldi bura sövmedik, saymadık bir yanımızı bırakmadı kadın ney imiş derdi heeç, gööyaa bizim oğlan kocasını kollayasıymış punduna getirirse de vuracak olasıymış erkekleri öne sürer kim kimi vurursa helal olsun diyor avrat ne yapacaam şaşırdım kaldım
her şeyden haberim var ıraz ana bu köyü karıştırmak isteyen üç dört bozguncu anarşist var hep onlar körüklüyor bu ateşi amma sen heç merak etme inşallah bu işin üstesinden geleceğim
şu mektep kaçağı var ya köyde... hangi mektep kaçağı bu canım gominis diye mektepden attılar ya çıkaramadım musa çavuşun oğlu komşun, komşun yahu eee hep o yapıyor bu münafıklığı şehri birbirine düşürdü şimdi de kışkırtıyor köylüyü
demek o oğlan mektepden govuldu haa govuldu yaa neden govdular bolşevikliği istiyormuş hocasına silah sıkmış bir sürü vukuatı varmış töööbee tööbeee o nasıl şey öylee
demek bizim delibaşı da kışkırtan o haa o ya. ona gidiyor öyle diyor buna geliyor böyle diyor neredeyse köylüyü bir birine kırdıracak onun yüzünden kaç kişi silah silaha girdi anarşistliğin kursunu görmüş herifçioğlu okumaya getmemiş şehre
sarı ibrahim geldi o sırada hal hatırdan sonra muhtar devam etti konuşmaya gözünü sevdiğimı ıraz anam akıl yok bunlarda gafaları çalışsa bir mektep kaçağının lafına uyarda kırk yıllık dostuynan kötü olurlar mı heç
sanki bilmiyorlar musa çavuşun oğlunun ne olduğunu dövüşmüşse iki çocuk dövüşmüş tatlıya bağlamak varken bunu kanlı katilli düşman olmak ta neye
sınır sürülmüşse yarin geder düzeltiriz bir daha da sürülmez değer mi bu gadar kargaşaya amma gavur adam bir de bizi vuracak oluyormuş kim diyor bunu yahu o da sarı ibrahim beni vuracakmış diyor hangisine inanalım bunların
şimdi anlamışlardı kara rüzgarın nereden estiğini delibaş…ulan mektepli galmasın bu sana, dedi az galsın bizi birbirimize düşman yapacaktın bereket muhtar araya girdi sarı ibrahim… az kalsın beni de yanıltacaktın bree münafık
muhtar tekrar başladı söze gördünüz mü bir ahlaksızın yaptığı işleri bu hepimize bir ders olsun olsunda bir daha onun bunun yalan sözüyle birbirimizi kırmayalım
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
elin oğlu rahat bırakmaz ki adamı şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
elin oğlu rahat bırakmaz ki adamı şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
çok güzeldi,çok çok doğru, sevgi ve iözlem vardı, Hakikat vardı, o çok güzel yüreğine sağlık Üstadım, ders vericiydi,akıcı anlamlı düşündürücüydü kutluyorum Dualarımla selamlarımla
Yöresel ağızla muhteşem güzellikteki şiiriniz için gönülden kutluyorum tebrikler üstâdım. Neyse ki iş tatlıya bağlanmış anladığım kadarıyla. Sonsuz selam ve dua ile. Allah'a emanet olun.
EDEBİYAT DEFTERİ AİLESİ🏡~ şiirinden
REDFER üstâdımızın yazdıkları nimettir GÖK HASRET adı gibi hep maviye hasrettir Ahmet ZEYTİNCİ üstât seçilecek namzettir Her şey gayet yolunda sorunlara dalmadı
Acı yemek.
Yutkunursun ilmek ilmek.
Lain Şeytan seni pişman edecek.
Öfkeyle kalkmaya davranma.
Öfke Lainin gıdası.
Kalbini bir soktu mu, gelir ardı arkası.
Olmasaydı Rabb'in bağışlaması.
Ufkunu aç duayla.
Rabb'ine dön niyazla.
Fazla ya da bir azla.
Kavuş insanlığına.
Üstadım Allah razı olsun.
Çok saygımla Üstadım.
deniz_tayanç1 tarafından 4/25/2023 9:13:47 PM zamanında düzenlenmiştir.