HAYAL
bulanık
bozbulanık her yer elimde lavanta keselerim üstümde yamalı elbisem ki her y/ama’sıyla gitmekle kalmak arası iğne sancıları dudaklarımda soğuk bir şubat gecesinden kalma çiğ taneleri ya sen..ilkim..iklimim iliklerime kadar iliklediğim deli rüzgarım çam kokulum yeşil gözlerinde oturup kalmıştım ve ben işte o gün küle dönen gülden güne dönen ayçiçeklerinden sevdiğine sedasını sunan bülbülden daha yanık haykırdım sev diye tüm orman kulak kesildi ve ırmaklar gözyaşlarıma kaynakken sarmaşıkların zehrini içipte gelmiştim sevda yanmak değil mi siyah değilmi sevda öyleyse neden beyaz görmeye zorluyorlar bizi neden karatahtaları beyaza çevirdiler yazamıyorum bak birşey hayali sevdadan ancak bu kadar kelam çıkıyor gerçek bir ormana düşersem ilk hayallerimi yakacağım söz saçlarından sürüyeceğim kalbimi bir ağaç kovuğunda yaşayacağım bi müddet kabuğumu bırakacağım sürünerek ve bir şiir yazacağım ellerimle doğal organik kelimelerden yemeğe doyamayacaksın.. |