ne vakit yokluğuna yakalansam
ne vakit yokluğuna yakalansam,
zemheri bir kış ortasında kalmış gibi, tepeden tırnağa üşüyorum. ve aslında ben hep sıcak bir güneş düşlemiştim. yanaklarımda dolanan bir kelebek eli, söğüt dallarına konan serçe, ve bir çocuğun gülümsemesini. ne vakit yokluğuna yakalansam, buğday başaklarının toprağa düşen boyunları, kaçak tütünün parmaklarımı sarartmasını, illegal bir şehre mülteci kaldığımı, ve uykuya gözlerimi intihar ettiğimi düşünürüm. ne vakit yokluğuna yakalansam, yıldızların ürkek bakışları arasında, dağların doruklarından, dağ eteklerine inerim. nehre susan bir ceylan olurum. hava, su ve güneşin öldüğünü düşünürüm. ibrahim dalkılıç |