Dağ yolundaÇayır çimenle doyurulmuş sarı kızları sağıyorlar... Küçük çiftliğin içinde... beklerken süt kovaları içine içine saplanıyor güneşin okları.... Omuzundan çapraz takılı oyuncak tüfeğiyle.. bastonu devirip açıyor kapıyı bastı bacak... Döke saça taşırken sütleri ... Avını takip eden kedinin bakışı gibi kararıyor dedesinin küçülmüş gözleri ... Sabahın erken saatleri yeşil kundaklarından çıkarıp Püsküllerini yolup Dev kazanlarda kaynatıyorlar Daz mısırları... Rüzgarın etkisiyle kömür ateşinin hararetiyle tutuşturuyor şeraresi... saman alevini.... yağız kazana etten duvar örüyor Dedesi... Çivisinden söküyor branda bezini Basamak dizili alnından terler aka aka boğuyor nihayet dik başlı alevleri... Saf dokusu alçı ile boyalı ağaçlar arasından geçip Her gün yılgın asma köprüleri Eskiterek gidiyorlar .. Küçüğün okul masrafı için Sütlü mısırları satıyorlar pazar yollarında... |
Kutlarım.