YÜRÜDÜK... YÜRÜDÜK...
[ iceri Gizlenmiş ellerimiz arasında
Parmak arasından bakar gibiyiz hayata Aynalara gece bakılmaz derdi Büyükler ve annem oda annesinden duymuş olmalı Ömür kısalır diye Yüzünü sabaha sakla derdi Yağmur yağarken kapıdan pencereden uzak dur Şimşeğe bakma yıldırım çeker gözler Mis gibi toprak kokar ya yağmur yağınca İşte öyle deme dile getirme Ölümü çeker hurafelerle Ne kadar gerçeklerdi bilinmez Ben hala gözlerimi çekerim şimşeklerden Yağmur yağar toprak kokar Mum söndüğünde mum kokar Tüller uçuşur Rüzğarda açık duran pencereleden Teli kaçmış ince çorap gibi durur Bulutlarr arasında şimşekler Anılar tozlu raflar arasında duruyor Kitaplar arasında Parmakarımı gezdirip seviyorum ben bazen Dokunmayı seviyorum kitapları yaşıyorum Eski resimlerden bakar gibi olurum çocukluğumuz Siyah ve beyez hatıralarda Kurşun geçirmezdi O vakitler mavi gökyüzü Gölge etmezdi anılar Dik başlı güneş Gölgemiz peşimiz sıra gelirdi Biz yürüdükçe ilerleriz Dokundukça içinden geçiyoruz Gökyüzünün Annemiziniçtiğimiz Mutluluk sütü Yatmadan önce mutluluk öpücüğünde kaldı Düşlerimiz gülücüğümüz Toza toprağa kattığımız tarlalar patikalar Mahallearası saklambaç oyunları körebe Biliyor musun ben hiç denize tekme atmadım küçükken Bilmezdik biz balık hafızamızla Ne olta ne misina Ama buna rağmen Aklım hep gölgesinde oynadığımız Dallarına tırmandığım incir ağaçlarında kaldı Çoçukluk anılarımız Gecenin köründe çekili değildi perdemiz Bahçe evlrinde tahta panjur demir çubuk tutturulur Işığımız gemici feneri Radyolar bir küçü dünya idi Rüyalarımız kanaviçe işli beyaz yatıkların altında gizlenirdi Her gece kuşlar gibi uçardık Gülüşüümüz hep çocuk Ayaklarımızı ıslatırdık Tütün pamuk arklarının akan sularında Dondurmaya benzetirdik beyaz bulutları Dokunulmaz tanrımız vardı avuçlarımızın içinde bizi koruyan Selam gönderirdik dualarla Ellerimizde uçurtmalar Onun için gözlerimiz hep yukarı dönük Çoçukluktan kalma alışkanlık Gece ay ışığına yıldızlara tutulduk Gündüz mavi şafağa güneşe Penceremizde ışık neredeyse Bizim yönümüz oradaydık Umudumuz ve tanrımız hep sol yanımızda Yürüdük ... Yürüdük... Yürüdük.... Bir eksildik... Bin çoğaldık.... Nurten Ak Aygen 15.02.2016 |