ÇIĞLIKSIZ RUH
Çığlıklar varmış
Sessizliğin örtüsüyle örtünen Taş mezarlar duymuş,ölüler duymuş Kulaklarımıza bir ses kaçtı Sandık bizde duyduk Karıştırırken anılar takvimimizi hep aynı günlerde konaklar pişmanlıklarımız bir bıçağın dişleri gibi ruhumuzu parçalar da parçalar gökyüzünü kaplamış kanatsız ruhlar karanlık gövdeleriyle oturmuşlar göğün sinesine güneşin kırılmış bakışları karanlık kokulu bulutlar dört bir yana dağılmışlar ruhsuzlar kervanına katılır bir yolcu yanı et,önü et,ardı et herkesin ellerinde kanlı kalpleri boşaltılmış vicdanları kimsesiz evler gibi,soğuk azalan,azaldıkça yitirilen bir şeyler var aramızda duran herkes kendi yarasının kabuğunu sırtında taşır saklandığımız yer yaramız kadar gördüklerimizle göremediklerimizin düellosu var kim öle,kim kala bir adım önümüzden gider mutluluk geç kalmışlığımız bundan her şeye bundan küskünlüğümüz,kırgınlığımız bakışlarımıza ruhsuz bir kimliği gömüşümüz ey ruhları boşaltılmış insan suretine bürünenler ! daha da vurun sırtımızın kamburuna vurun da vurun yaralanmadığımız günü ölümden sayarız.. S.GEDİK |
Beğendim.
................ Saygı ve Selamlar...