seslendim dolu dolu yağan gökyüzüne bu kadar gözyaşı nedendi böyle dedim ona üzülme benim de kimsem yok bak, yanımdaki koltuk da boş..
...
her gece oturup umutla konuştuğum dört duvara bağlı bir köşem var benim her birine her gece ayrı misafirim ne sağında bir kırgınlık ne solunda hepsi halinden dünüyle memnun ki ve ben şimdi neye gülüyorum biliyor musun? şu cansız taş parçaları bile benden çok daha canlı görünüyor ya tebessüm ediyorum usulca kağıt yerine yazdığım şu bedenlerine bakıyorum da nasıl da saklıyorlar yılları nasıl da okuyorlar yaşanmışları sıkı dur şimdi hazır ol ey! kalbimin nemli gökyüzü bir kahkaha daha var içimde uzaktan yağmurla geliyor sesi o beğenmediğin duvardan bile daha yalnızım şimdi..
...
içimde bir şey var biraz ağırca soluk soluğa kaldığım bu her mevsimde çok ağır bir ceza değil miydi sence sen dolu dolu yağmaktan bahsederken diri diri ölümle konuşuyorum ben istersen bu kez yağmur yerine sadece bir şimşek çak uzaktan bir haber uçur gökyüzünden söyle gelsin o birisi gelsin de bende ki yokluğuna bir can versin..
...
dün penceremden gördüm pek dertliydin ha düşecek, ha inecektin gözlerime sırılsıklamdım dur demeseydim sana ne bu şiddet, neydi bu öfke böyle belli ki bir bulut ağlıyordu yine yine bir özlem mi değdi yüreğine belli ki rüzgara kızmışsın sen cevapsızdı mektuplar değil mi? hep aynı mesele hepsi yine karardı bulutlar üstümde boş ver be yüzüm, yağma desem de anladım ki o rüzgar fırtınaya dönmüş bu gece..
...
ama sen ağla be, ey! gökyüzü ihtiyacı var sana bu kara toprağın ah sen olmasaydın eğer ah sen güle bilseydin her gün kim sulardı şu mezar taşlarını hangi çiçek büyürdü ki sensiz boşuna gelme şimdi, sus teselli etme yokluğumu o benim ruhuma yazılı bir söz sen bilir misin bu kara boşluğu ağlasaydım eğer her kış senin gibi değil kalbim deniz olsun, dolsun gök değilim ki ben düşecek yerim olsun..
...
uyandığım her sabah ben benimleyim ve dört duvar düşlerimle hayallerim kırık ayaklı yırtık bir sedirdim ben penceremde misafir ettiğim derdime ortak tek yüzümdü gökyüzü uykusuz yastıklar ve üşüyen yorganlar hadi gel de yokluğuna bir kan ver solumda bir koltuk var bomboş..
...
BOŞ KOLTUK - Mawish Şiirleri - Mert Zafer Cansever
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Boş Koltuk şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Boş Koltuk şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Kozmik odaların hali ne oldu Manisa’lı bir zat kumpası kurdu Şu an cüpbesini arayıp durdu Allah’ın kanunu onu da bulur. ---- 30.01.2006 – Tozkoparan/İstanbul
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ - İstanbul
................................ Saygı ve Selamlar...
içimde bir şey var biraz ağırca soluk soluğa kaldığım bu her mevsimden çok ağır bir ceza değil miydi sence sen dolu dolu yağmaktan bahsederken diri diri ölümle konuşuyorum ben istersen bu kez yağmur yerine sadece bir şimşek çak uzaktan bir haber uçur gökyüzünden söyle gelsin o birisi gelsin de bende ki yokluğuna bir can versin..
Kozmik odaların hali ne oldu
Manisa’lı bir zat kumpası kurdu
Şu an cüpbesini arayıp durdu
Allah’ın kanunu onu da bulur.
---- 30.01.2006 – Tozkoparan/İstanbul
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ - İstanbul
................................ Saygı ve Selamlar...