Züppeler Carşısı
züppeler carşısından geçiyor muşum meğer
bu büyük bi insanlık dramı dilenci demeye sözüm varmıyor kaldırım taşına oturmuş sokağın tek duran o diğerlerinin arasında sis var ortalıkta düşünceleri yansımız gibi şu kahpelerin ve yürüyorlar etlerinden anlarsınız zevklerini ellerinde sigaralar anlaşılmaz bir uğultu ve tinsindirici birçok kahkaha yaşıyorlar gülümsemenin ne olduğunu unutmuş bir şekilde yardımlaşmanın eziyetliğinden herkesin eli cebinde masum bir cift göz yokken şu arkadaki sızlayan köpeğin bi gözlerine bakın ve acı bir koku geldi burnuma şiddetli yağmur dokunuşunda meğer yağmur hergün şu zulmü yıkamaya geliyormuşta öyle şikâyetçi acı bir koku mutsuzluk tablosu nasıl oludunun en iyi yanıtı karşısında sadece bir sokak üstü daha ne olabilirdi gri duvarların ilk katları hizasında dolaşan birçok yorgun bacak mesela sevgiden geriye nasıl olurda gelecek korkusu kalır bu ne acele!! telaştan soluklanmayı unutmuş bunlar ve gidiyorlar yarının peşine geçmişlerini özleyipte gidiyorlar ruhları titriyor içlerinde reklam panoları altlarından sadece binlerce ölü beyin geçiyor geçip gidiyorlar umut bırakması gerekse birgün aralarından birisi bırakabilirmiydi içli kalabalıkta yanlızlık senfonisi melodisi yaşlı birçok genç ve uyuşturulmuş hisleri neydi derdide şunların hepsinin ahlı gözleri zaman bu kadar düşman olabilir miydi herşey satılıklar için miydi maddiyat nasıl ki daha huzur verirdi maneviyattan ve kendini nasıl bu kdar önemli hale getirdi ah aklım almıyor |