Ben seni..Ben seni bir ıssızlıkta sevdim Yüreğimi unuttuğum ıssızlıkta Ben seni umutta sevdim Hiç olmadığın umutlarımda Ben seni kendimde sevdim Olmadığın ve olmadığım kadar kendimde... Yüreğime vahy edilen kıblegâhım ilahi bir sözsün dudaklarımda Henüz öptüğüm surelerin dışındaydı Gözlerinin rahmeti Tebessümün besmele ile başlayan ayetti Aşk kitabımda Kırılgan bir sevdanın dalından düşüyorum Ardını görmediğim pencerelerinin ardına Biraz yorgun, biraz darmadağın Sen yaramaz bir çocuk, biraz çılgın biraz masumca Ortak bir buluşma noktası olmadı gözlerimizin Düşerken avazlarıma tutunmuştun sen Bense Masumluğuna çılgınlığına ve belki aşkı arzulayışına tutundum. Şimdi birlikte düşüyoruz Bu şehrin ıssız gecelerine Ve tutunacak hiç bir şey yok Birbirimizin yokluğundan başka... Sen uzaklarda çalınan şarkıydın kulağıma hoş gelen Masum duyguların avuçlarında büyüttüğü Masmavi bir gökyüzü Ben bir samyeliydim uçsuz denizlerde Dalgalarla boğuşan Sığınacak bir şey kalmadı artık Suretimi sana bıraktım Hiç değilse senin için çarpan bir yüreğim var alıp götüreceğim Nefesinden çok uzaklara. Böyle bilmezdim sevdanın narını Zindanlar rüyalarıma girmeden önce Sevdama dair tümceler bıraktım kulaklarına Yüreğine üfledim sinemdeki cenneti Gözlerim gökyüzünü delmeden önce.... Şimdi dudaklarımı sana getirdim Dudaklarımdan beni iç diye Ve bileyim ki ben sende neyim Akan bu zamanın dipsizliğinde Epeydir bir sessizliğin dilinde sustum Bir sen düşsün diye kendi içime Ya ben dua’ydım sen düştün amin’ime Ya da sen dua’ydın kabulü oldum amin’ine... |
Küçük yaşta aşık oldum bir kere
Severek acıyı cektim yüz kere
İzini yitirdim yandım bin kere
Ne Acı Ayrılık, Ne Acı Gurbet...
---- 23.03.2016 – Tozkoparan/İstanbul
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ - İstanbul