GÜN SANCISI...
Anlamsızlığı sırdaş bildim, sırnaşık yalnızlığın
Kırık kanatlarında kaybolmuşluğumun cüz-i iradesi İken tek sanık. Hüda eyledi nazarında kimliksiz beyanatımda saklı Bir gizemi, ikrardan saydığım gönülsüz imgelerin Çalıntı mizaçlarına yığdığım günü birlik kelamları. Çaldığım bir gölgeydi ve kandığım bir yalan; Sus pus edimlerin heybetli sakıncalarına astığım Sayısız dilek; Yerli yersiz edindiğim tek kareden ibaret 0 soluk izlek. Andım ansız düşlerimi, bir bir Seğirttim devingen gönlün gıyabında Rest çektiğim onca ahkâma gönül koyduğum, Hani olur da gelirim göze. Sırça köşkümde edindim hüznü en yakın sırdaş, Gönüllü gönülsüz tahayyül ettiğim her bir imgeyi Ve resmettiğim, boydan boya serildiğim Gök kubbenin nezdinde kanat çırptım bilinmeze. Kolay mı yürek yarası, anlık bir gölgede kaybolan Güneşi görmezden gelen karanlık nasıl da payidar, Issızlığın tam da ortasında, Pejmürde bir dökümü kırpık yıldız tozlarının Üstüme başıma bulanmış bir kez gafletin hezimeti, Söz kırımı esareti hüzne delalet yankısı seherin, Ümmeti kayıp bir şehrin dokunaklı ezgisi; Tahayyülü en derin sancı o kaybolmuşluğun: Yerli yersiz insan izlekleri, Bir dokunuşuna meylettiğim düş bezgini iksirim, Sağaltırcasına kanayan yaramı, Görünmez bir cemalin kim bilir hangi seyrindeyim. Dokunulmazlığım müstahak yoksunluğun kisvesi iken Üstüme başıma bulaşmış Ve fazlasıyla kırgın bir hikâyenin fanisiyim. Bir köşede saklıyım oysa: İster mabet de ister mezar: Tüm gönülsüzlüğü iken riayet ettiğim Dokunuşuna safran sarısı kimsesizliğim. Biçilmiş kaftan ezeldir, Söz mü kalır geride söylenmemiş Bilsem de beyhudedir o serzeniş. Aşksız kanatları ölgün günlerin, Kırık mizaçları belki de külfet bildiğim tezahürü O yalıtılmış gölgelerde bilerken ruhumu boydan boya. Hadi bakalım, düş yollara gönül: Hani olur da erirsin hidayete, Kambersiz düğün olur mu söyle: Patavatsız hüzün yürekte çöreklenmiş ezelden, Bir yanım hepten enkaz. Söz birliği etmekse kaderle, Hangi bir tesellide saklıdır kim bilir bu dermansızlık. Münafık düş bekçileri kaptı salkım saçak niyazlarımı Sığamazken kalıbıma: Esrikli aklımın kim bilir hangi peyzajında, Solup gitmiş bir hayaldi de, Peşine düştüğüm nüktedan bir gıybetin asılsız Ve boyutsuz yalanı kadar baştan çıkarıcı, Yine de inanıp kahrolduğum gölgesi kayıp bir varlığın Hikmet bildiğim sağdıcı kadar sakıncalı hoyrat Ve titrek bir ışıktan ibaret gün sancısı. |
Özlem Demirkaya &*.*&