Gözleri değil kalpleri uyandırın
Uyan...
Uyanma vaktidir artik Gece bitti şimdi şafak vaktidir Yalnız gözlerini değil, kalbinide uyandır Uyandır ki gözün gormediklerini kalp görsün Acıyı hissetmeyen göze bir sızı olsun Yağmurlar altında değil Rahmet pınarlarıyla aksın gözden yaş Sonra şimşeklerin çaktığı alemde Sukutu bozan bir nida yükseliversin Eylül’ün kara kışı hislerini dondurmasın Dondurmasin ki nisan güneşi ısındırabilsin Güneş. .. Kalbindeki güneş merhametindir Onunla insanların üzerine doğ Onula kardeşlerin arasında kurul Şöyle bir etrafını sarsınlar Işığının feyziyle aydınlansınlar Merhamet deryanda yelkenlerini açsınlar Açsınlar ki uzak diyarlarlara ulaşabilsinler Ulaştıklarinda mazlum ummeti görebilsinler Gözlerinin Sönmüş ferine bir ışık olabilsinler Ellerini sıcak bir avuçta ısındırabilsinler Zulmün yaktığı bedenleri Yıktığı beldeleri onarabilsinler Denizler ötesinde kıyıya vurulanlari kucaklayabilsinler Umut yolculuğunda kardeşlerine bir ensar, Mersus bir kardeşlik sunabilsinler Yoksa... Yıkılan umutlara Aralanmayan kapıların İçe dönük dünyanızda Yalnızca onların değil kendi dünyanızıda yakmış olacaksınız Şimdi zamanı... Kara Dumanların yükseldiği sisli şehirlere Güneş olup aydınlatma vakti Bir avuç suyla toprağı yeniden yeşertme vakti Ufka yolcululta birlik olma vakti... Karanlığı delen şafakta Seher olup esme vakti Baharın toprağa, dallara, doğaya hayat verdiği gibi Sizde kalplere umut olun Ve Acılarını sarıp Sulh ile cihanda birlik olun... |